Adnan Arslan Hoca İle Soru Cevap

Adnan Arslan
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Soru:Nişanlı kimseler nikahlı gibi davranabilirler mi?

Cevap:Hayır, nikahlı gibi hareket edemezler. Nişan evlenmeye karar vermiş iki kişinin sözleşmesidir. Nikahlı kimseler için caiz olan bir durum nişanlı için caiz olmaz. Nişanlılar, nikah akdi ile ancak birbirlerine helal olurlar. Nikah akdi olmayınca şahıslar birbirlerine yabancıdırlar. Nice nişanlılar nişanı bozmuş, mağduriyetler yaşanmıştır. Bunlar hayatın gerçekleridir.

Dini nikah evliliğin bütün sorumluluğunu eşler üzerine yükler ve mesul tutar. Olumsuz bir durumda, erkek boşamadığında kızımız bir başkasıyla evlenemez. Biz resmi nikah kıyılmadan dini nikahı tavsiye etmiyoruz.Bu konuda ebeveynler de mesuldür.

Bundan dolayı nişanlılar konunun ciddiyetini bilmeli ve İslamın yasakladığı şeyleri yapmamalıdırlar.

 

Soru : İmam cemaate öğlen namazını kıldırıyorken ikinci rekatın secdesinde yetiştim. Ayağa kalkmalarını beklemeli miyim? İmama nerde uymalıyım? Namazı nasıl tamamlamalıyım? Sehiv secdesi gerekir mi?

Cevap : İmam hangi rükündeyse niyet ve iftitah tekbirinden sonra imama uyarsınız. Size, ilk rekatı kaçırdığınız için mesbuk (rekat kaçıran) denir. Niyetten sonra ayakta namaza başlama tekbiri alırsınız ki bu tekbiri ayakta almak şarttır. Sonra imam secdede olduğu için siz de tekbir getirip secdeye varırsınız. Rükusunda yetişemediğiniz için 2. rekatı da kaçırmış olursunuz.

Bundan sonra 3. ve 4. rekatı imamla kılar, son oturuşta imam soluna “Es selamu…”  deyince ilk iki rekatı kılmak için ayağa kalkarsınız. Sübhaneke, Euzü-Besmele, Fatiha ve ilave bir sure okur, rükû secde ile kaçırdığınız 1. rekatı kılarsınız. Sonra kalkar, Besmele-Fatiha ve Zamm-ı Sure okur kaçırdığınız 2. rekatı da tamamlar, son kadeyi yaparak selam verirsiniz. Sehiv secdesi yapmazsınız.

 

Soru:Boy abdesti alıyorken küpelerimi çıkarmam gerekir mi? Küpe için delinen yerler kapanmışsa alınan abdest geçerli midir?

Cevap:Hayır, küpeleri çıkarmak gerekmez. Nasıl ki abdestte yüzüğü oynatarak suyu altına geçirmek mümkünse küpeleri de hareket ettirerek suyu içine geçirmek mümkündür.Bu gerekli ve yeterlidir.

Küpe delikleri takmayınca, kendi kendine  kapanırsa yıkamak kafidir. Abdest geçerlidir. Deri bağlayarak kapanmış olan küpe deliklerini boy abdesti ( gusül ) alınca iğne vb. şeylerle delmek doğru değildir.

Eğer kir vb.şeylerle kapanmış ise küpe deliklerini bir şekilde suyla ovalayarak delikleri ıslatmak yeterlidir. Vesvese yapmamak gerekir. Bu konuda kalbin mutmain olması yeterlidir.

 

Soru: Namaz kılanın önünden geçmek günah mıdır?

Cevap:Evet, günahtır. Evvela namaz kılan dikkat etmelidir. Ya insanların geçmeyeceği yerde namaza durmalı veya önünde sütre vb. bir şey olmalıdır. Bu sütre bir ağaç, değnek, sandalye gibi şeyler olabilir. Yer sert olurda değnek dikilemezse uzunluğuna bırakılır. Eğer yer yumuşaksa uzunlamasına veya yay gibi kavisli bir çizgi çizilir. Cemaatle namaz kılan imamın önüne sütre koymak yeterlidir. Zaten camilerde secde yerinin ilerisinden geçmek caizdir. Camide de en doğrusu uygun yerde namaz kılmaktır. Sütresiz de olsa namaz kılanın önünden geçilirse namazı bozulmaz.

 

Soru : Kabir üzerine su dökmenin dinimizde yeri var mıdır?

Cevap : Mevtayı kabre defnedip, her şeyi bitirdikten sonra toprağın üzerine su dökmek Sünnettir.

Dinimizde yeri vardır. Bizzat Peygamber Efendimiz (sav) vefat eden sahabenin kabri üzerine su dökmüştür.(Bu suyla cenaze serinler, düşüncesi yanlıştır. )

Kabre su dökmenin iki sebebi vardır;

1) Toprak suyla daha da yerleşir. Rüzgarla savrulmaz ve kokunun yayılmasını engeller.

2) Kabir üzerinde yeşillik olur. Kabire su dökülmesi yeşilliği artırır. Yeşillik Allah’ı (cc) her zaman tesbih eder. Ölü istifade eder.

 

Soru:Kardeşimi emekli maaşı alması için şirketimde çalışıyor gibi gösteriyorum.Sigortasını ödüyorum. Bu dinimize göre uygun mudur?

Cevap: Kamu idaresi emeklilik maaşının bağlanmasını belirli şartlara bağlamıştır. Dolayısıyla emeklilik maaşının hak edilebilmesi için o şartların yerine gelmesi lazımdır. Şayet bu şartlar gerçekleşmediyse yalan beyanla emekli olmak devleti ve kurumları aldatarak menfaat temini anlamına gelir ki bu da caiz olmaz. Buna destek olanlar da vebaldedir.

Müslüman dosdoğru olmalıdır. Hem kendi kendisini aldatmamalı, hem de başkalarını aldatmamalıdır.

Hele kamu hakkının sözkonusu olabileceği iş ve işlemlerde kesinlikle yalan beyanda bulunmamalıdır.Kul hakkıdır, haramdır.

 

Soru : Bir kimse dinimize göre, damatlarına kalmasın diye malının tamamının hanımına, oğullarına bölüştürülmesini ve bir de yerine birini hacca göndermelerini vasiyyet etse ve ölse, bu nasıl uygulanır?

Cevap : Dinimizde hanım, oğul, kız vb. varisler mirasta hak sahipleridirler. Varis için vasiyyet geçerli değildir. Batıldır. Varisler hisselerine düşen miktarı alırlar. Birinin diğerinin hakkını rızasız zimmetine geçirmesi helal değildir. Hele enişte veya damatlar,  hanımlarının kardeşleriyle miras taksimine hiç müdahil olmazlar. Miras damat veya eniştelerin değil, kadının hakkıdır.Ailenin geçim nafakası erkeğe aittir. Aile huzuru önemlidir. İslamda ferdi mülkiyet esastır. Baba ise ölümünden sonraya yönelik kızını veya herhangibir varisini mirastan mahrum bırakamaz. Erkeklerin ise miras taksiminde ; “biz babamızla çalıştık, kazandık, biriktirdik…” diyerek kız kardeşlerinin miras haklarını vermemeleri haramdır. Bu hakkı Allah (cc ) vermektedir.Karşılıklı rıza ile birbirlerine hibe edebilirler.

Ayrıca,bıraktığı mirasın üçte biriyle yerine bedel olarak birisi hacca gönderilir. Bu vasiyeti yerine getirilir.Para yetmez ise varisler yardımda bulunabilirler.

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu
BAŞARILAR HATAYSPOR!
Devamı
# Team P W D L PTS