Son zamanlarda en çok duyulan sorunlar arasında evlilikte yaşanan sorunları duyar olduk.Genel olarak sorunlar incelendiği zaman altta yatan en önemli sebeplerden biri ‘bencillik’ tir.
Bireylerdeki biyolojik dürtüler onları bencil olmaya yöneltir ama birey gereken olgunlukta ise bu dürtüyü engelleyip, mantıklı kararlar verir. Çünkü evlilik fedakârlık yaparak karşı tarafı mutlu etmeyi, benmerkezciliği bırakıp biz olmak gerekir.
‘’Seni seviyorum, sana ihtiyacım var!’’demek, bencilce bir sevgidir, içinde çıkar içeren kelime vardır, ‘’ihtiyacım olmadığı zaman bırakabileceği’’ anlamını taşır. Evlilikte sevgi içinde çıkar beslememelidir, cinsel ilişkiden çok sevgi ve fedakârlık içeren evlilikler daha uzun ömürlü olmaktadır.
Hamlet’te ‘’Kocam beni seviyor mu?’’ diye soran kadına erkek, ‘’Kocanın sen için yaptığı fedakârlıklara bak’’ diye karşılık vermiştir. Sevginin ölçüsü de budur zaten.
Sadece, ‘’seni seviyorum’’ değildir sevmek, burada birey, kendisiyle barışık bir şekilde tüm bütünlüğü ile ‘’Sevgine ihtiyacım’’ var demektedir. İnsan karşıdakini, kendisini mutlu ettiği için değil, kendi olduğu için sevmelidir, ideal sevgi budur.
Sevgi ile cinsel sevgi karıştırılmamalıdır. Eğer eşlerden biri beraberlikte sadece kendisi mutlu oluyor karşıdakini düşünmüyorsa burada aşk aranmamalıdır.
Hayatı paylaşabilmek, çok büyük bir unsur taşımaktadır. Eşler kendi kimliklerini korumalı ve asla karşısındaki için değişmemelidir.
Ünlü psikolog Ericson, ‘’Yetişkin olma yolunda dostluktan önce kimlik önemlidir.’’ Der. Kimliksiz insanın yani karakteri henüz şekillenmemiş, kendinin olumsuz ya da olumlu yönlerinin farkında olmayan insanın iyi bir dostluk yapması ve eş olması oldukça zordur.
Aşığım, seviyorum, evlenmezsem onsuz yaşayamam diyen bireyler öncelikle karşısındaki insanın ne derece sorumluluk sahibi olduğuna, aile yapısına ve ruh sağlığına da dikkatli olmalıdır. Aksi takdirde evlendikten sonra farklı olaylarla karşılaşan kadınlar ve erkeklerin sayısı oldukça artmaktadır.
Evlendikten sonra ‘’ben onu asla böyle tanımıyordum’’, ‘’gerçekten göründüğü gibi sakin değilmiş’’, ‘’maddi olanakların hiç birini bana sunmuyor’’… gibi hayal kırıkları ile karşılaşan bireyler depresyonla baş başa kalmakla birlikte ilerde hem ayrılıkla ya da mutsuz çocuklar ve mutsuz aile ile bu sürece devam edebilmektedirler..
Dikkat evliliğiniz alarm veriyor!
–Eşinizde kusur bulmaya başladıysanız,
-Olumsuz giden her olaydan onu sorumlu tutuyorsanız,
-Sanki iyi bir eş değil, iyi bir baba-anne olamıyor diyorsanız,
-Bence ben ona hiç aşık olmadım diyorsanız,
-Farklı insanlar ilginizi daha çok çekmeye başladıysa ve sürekli başkaları ile kıyaslıyorsanız, ilişkiniz alarm veriyor demektir.
Peki hangi evlilikler daha başarılıdır?
–Farklılıkları ile ortak noktada buluşup, birlikte yaşayabilen,
-İletişim becerileri olan, saygı duyabilen,
-Eşini yalnızken hoşgörülü bir şekilde hoşuna gitmeyen şeyleri söyleyebilen ve onu toplum içinde rencide etmeyen,
-Sorunları birlikte çözme becerisine sahip olan,
-Mutlu bir ailede, koşulsuz seviyen bireyler de ilerde evliliklerinde oldukça başarılılardır.
-Güven duygusunu hissettiren,
-Ve asla yalanları olmayan, aldatmayan insanların evlilikleri başarı ile devam etmektedir…