Arsız(*) Belediyesi

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Geçtiğimiz hafta Arsuz/Gözcüler Mahallesi’nde barınan yeni doğum yapmış bir anne köpeğin yavruları ile beraber Hatay Büyükşehir Belediyesi Geçici Hayvan Bakımevi görevlilerince alınarak barınağa götürüldüğünü; söz konusu canlara bakan gönüllümüzden öğrendik. HBB Bakımevini arayarak durumu aktardık. Kendisinden aldığımız bilgiye göre; hayvanların mağdur olduğunu iddia ederek Gözcüler Mahalle Muhtarı’nın talep oluşturduğunu ve bu talebe istinaden canların alındığını öğrendik. Durumun böyle olmadığını, Gözcüler’de yaşayan gönüllümüzün söz konusu canlara baktığını, yeni doğmuş yavruların bakımevi koşullarında hayatta kalmasının zor olduğu için gönüllümüzün himayesine tekrar gönderilmesinin canlar adına daha iyi olacağını belirttik. Bunun üzerine HBB ekipleri anne köpeği ve yavrularını alındığı yere geri götürdü.

24.02.2021 tarihinde; aynı muhtarın bu defa Arsuz Belediyesi’ne ettiği şikayet sonucu yavruların yerinde bırakılarak sadece anne köpeği alıp Hatay Bakımevi’ne götürdüğünü öğrendik. Daha 1 haftalık yavrular annesiz bütün günü geçirmek zorunda kaldı, gönüllümüz yavruları biberonla besleyerek durumu bize aktardı; gerekli yerlerle görüşüp anne köpeği tekrar yavrularına kavuşturduk.

Şimdi bu muhtarın ve Arsuz Belediyesi’nin yaptığı arsızlık değil de nedir? Muhtar bütün işini gücünü bırakmış, mahallesinde doğum yapan bir köpeğe ve yavrularına takmış; ölümüne de olsa göndermek istiyor! Arsuz Belediyesi ise herhangi bir bakımevi ve yetkili hayvan toplama ekibi olmamasına, defalarca uyarmamıza rağmen toplama yapmaya devam ediyor!

Sokak hayvanlarının ölümüyle sonuçlanacak bu tür soykırım girişimlerinin sonuna kadar karşısındayız. Bu olay; çok yakından takip edebildiğimiz bir gönüllümüzün ve federasyon temsilcimizin bulunduğu Arsuz’da gerçekleşiyor ve olaylara anında müdahale edebildiğimiz bir olay oldu. Ya diğer ilçe ve mahalleler; benzer durumlar hergün defalarca yaşanmıyor mu? Soru şu; çözüm oluyor mu hayvana eziyet ve muhtemel adı gizli kalmış bir katliamdan başka?

Çözümü defalarca söyledik; bir daha söyleyelim : DÜZENLİ KISIRLAŞTIRMA YAPMAK! Her ilçe haftada 10-15 köpeği kısırlaştıracak şekilde küçük bir kısırlaştırma istasyonu kursa; 6 ay-1 yıl içinde o ilçede kısırlaştırılmamış hayvan oranı %10 bile kalmaz. Bu da populasyon artışının önüne geçmeye yeter de artar bile… İlçe belediyelerinin yapması gereken bu; hayvanları toplayıp dağa/taşa/ormana ya da HBB Bakımevine atmak değil…

Muhtarların yapacağı şey ise; sokaklarında bulunan hayvanları havlıyor/uluyor/doğuruyor diye belediyelere şikayet edip mahallesinden aldırmak değil; bulundukları ilçenin belediyesine baskı yaparak kısırlaştırma yapmasını sağlamak!

Atalarımız ‘taşıma suyla değirmen dönmez’ diye boşuna dememiş…

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu