Ahmet Bostancı ismi bölgemiz sanat camiası için önem arz etmektedir. Çocuk yaşlarda sanata duyduğu ilgi ve kendisini zaman içerisinde değerli üstatlar nezaretinde geliştirerek bir çok sanat dalında sergilediği eserler ile herkesin beğenisini kazanan sanatçı Çekmece mahallesinde bulunan mütevazi atölyesinde çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.Elindeki çekiç darbeleri ile muhteşem bir heykel çalışmasına imza atarken görebileceğiniz Ahmet Bostancı,farklı bir anda duygularını zincir motifleri ile tuale işlerken ve ya Mozaik sanatının başlangıcı olarak bilinen Roma Dönemi mozaiklerini asıllarından ayırt edemeyeceğiz biçimde yaparken çıkabiliyor karşımıza.
Antik mozaik sanatın, 2 bin yıl sonra Türkiye’de ilk yapan sanatçılardan olan Ahmet Bostancı’nın 200’e yakın mozaik çalışması çeşitli koleksiyonlarda mevcuttur. Heykel çalışmaları insanı anlatan Anadolu efsaneleri şeklinde göze çarpar, bunun yanı sıra soyut çalışmalar da koleksiyonunda yer almaktadır. Çeşitli üniversitelerde 30’a yakın eseri mevcuttur. Heykel ve resim konusunda çeşitli kitap, dergi, sanat dergileri, antik yunan heykellerini araştırmakta ve araştırmaları devam etmektedir. Bunun yanı sıra çağımızda yapılan heykel çalışmalarını yakından takip etmekte ve kendine farklı bir tarz yaratmaya çalışmaktadır.Yağlı boya resim konusunda son dönemde duygularını zincir figürleri ile işleyen sanatçı daha önce açmış olduğu 6 kişisel sergisine ilave olarak yakın zamanda yeni bir sergi hazırlıklarını tamamlamak üzere.
Ressam Ali İrgin’den yaklaşık iki buçuk yıl resim konusunda ders alan Bostancı, renk derinlik ,renkler arasındaki espaslar ve teknik anlamda çok faydalı bilgiler edindi. Son çalışmaları zincir temalı tablolar ve heykel çalışmaları yapmaktadır. Zincirler bağlılığı , sevgiyi, esareti ,özgürlüğü, zorluklar karşısında mücadeleyi, başarmayı ve hayata dair çok şey anlatan soyutlama türünde çalışmalar üretmektedir.
Atöylesinde Orijinali 1.5 metre yüksekliğinde ve yaklaşık 1.5 ton ağırlığında olan Kral II.Şuppiluliumaya heykelini yaparken ziyaret ettiğimiz Ahmet Bostancı her zaman olduğu gibi mütevazi kişiliği ile bizleri karşıladı. İlkokul yıllarında başlayan sanat aşkının hala ilk günkü gibi devam ettiğini ifade eden Ahmet Bostancı,Sanatını çok severek icra ettiğini bizlere anlatmaya başladığında hemen yan tarafındaki tezgahta babasının izinden giden oğlu …. Bölgemize özgü Serpantin taşından eserler çıkarıyordu ortaya.Bostancı:” Benim sanat yaşamım çocuk yaşlarımda başladı. Fotoğrafçıların karakalem, pastel resimlerini yıllarca yaptım. 20 bini aşkın karakalem pastel çalışmam oldu.O yıllarda değişik heykeltraşlarla tanıştım ve beraber çalışmalar yapmaya başladım.Antakya’ya özgü bir taş olan serpantin taşından soyut ve somut olmak üzere çok çalışmalara imza attım.Ve zamanla kendimi geliştirerek alanımda oldukça iyi bir sanatçı oldum.Ama asla bencil olmadım çünkü sanatımı sonraki nesillere öğretmek adına kurslarda eğitim verdim.Ve hatta Kültür bakanlığı tarafından düzenlene taş yontma kursunda eğitim verdim. Sanatım ile ilgili 15 kadar televizyon programı ve İki tane belgesel programım mevcuttur. Gördüğünüz gibi atölyemizin her bir köşesinde eserlerimiz kendini göstermektedir. Sağlığım el verdiği sürece sanatımı icra etmeye çalışacağım.”dedi.
Sanatçının yaptığı çalışmalar arasında ; • Hatay Valiliği önünde Tayfur Sökmen Büstü ve Şükrü Sökme Süer Büstü, – Mersin Kızkalesi’ nde Adam Kayalar Kabartmalar!, • Özalp inşaat grubunda Milli müze, • Delta Petrollerinde heykel ve mozaikten oluşan yaklaşık 100’e yakın eser, • Çukurova üniversitesi, Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi’nde 35’e yakın eser, • Kırşehir Cacabey meydanı mozaik çalışmaları • Çeşitli belediyelerde de yer alan Atatürk mermer ve bronz büstleri , Mehmet habbab koleksiyonunda yaklaşık yüze yakın mozaik ve heykel önemli eserleri arasındadır.
