Soru: Oğlumuz oldu. Müslüman olarak ne yapmamız gerekiyor?
Cevap:Dünyaya gelen kızımız veya oğlumuz için şükür olarak akika kurbanı kesmemiz sünnettir. Peygamber’imiz (sav) bu kurbanın ismini “ nesike“ koymuştur. Bu kurbanı çocuğumuzun büluğ çağına kadar kesmemiz caiz ise de yedinci gününde kesmek daha sevaptır. Hatta yedinci gününde saçını kesip ağırlığınca altın karşılığı sadakayı fakirlere dağıtmak ve ahirette çağrılacağı ve devamlı söylenecek güzel bir isim koymak ve kulağına ezan okumak en sevaplı olanıdır.
Tabi kurban kesmek ve sadaka vermek, ekonomik durumu iyi olanlar içindir. Maddi durumu iyi olmayanlar dua ederler. Kurban kesmeyince ve sadaka vermeyince günaha girilmiş olmaz.
Akika kurbanı adak kurbanı gibi değildir.
Soru:Boy abdesti almak için su bulamayan ne yapmalıdır?
Namazlarını nasıl kılmalıdır?
Cevap:1. Su bulamayan,
- Sağlık bakımından suyu kullanma imkanı olmayan kimseler teyemmüm abdesti alır.
Boy abdesti (gusül) gereken birisi su bulamaz veya suyu kullanması mümkün olmazsa teyemmüm abdesti alır. Bu teyemmümle de namazını kılar. Eğer abdesti bozan bir durum meydana gelirse bu, boy abdestini (gusülü) bozmaz; abdesti bozulmuş olur. Yeterince su varsa abdest alır, yoksa namaz için teyemmüm abdesti alır ve namazını kılar. Boy abdesti yerine zarureten teyemmüm alan, suyu kullanma imkanına sahip olunca suyla boy abdesti alması gerekir.
Soru:Boy abdesti alıyorken küpelerimi çıkarmam gerekir mi? Küpe için delinen yerler kapanmışsa alınan abdest geçerli midir?
Cevap:Hayır, küpeleri çıkarmak gerekmez. Nasıl ki abdestte yüzüğü oynatarak suyu altına geçirmek mümkünse küpeleri de hareket ettirerek suyu içine geçirmek mümkündür.Bu gerekli ve yeterlidir.
Küpe delikleri takmayınca, kendi kendine kapanırsa yıkamak kafidir. Abdest geçerlidir. Deri bağlayarak kapanmış olan küpe deliklerini boy abdesti ( gusül ) alınca iğne vb. şeylerle delmek doğru değildir.
Eğer kir vb.şeylerle kapanmış ise küpe deliklerini bir şekilde suyla ovalayarak delikleri ıslatmak yeterlidir. Vesvese yapmamak gerekir. Bu konuda kalbin mutmain olması yeterlidir.
Soru:Düğün salonunda Kur’an okunuyor. İnsanlar ya konuşuyorlar veya bir şeyler yemekle meşguller. Bu ortamda Kur’an okumak uygun mudur?
Cevap:Hayır, uygun değildir. Kur’an-ı Kerim’i okumak sünnet, dinlemek farz-ı kifâyedir. Okunduğu yerde sükuneti muhafaza etmek gerekir. Allah-u Teala’nın kelamı okunduğunda susup dinlemek gerekir. İnsanlar başka şeylerle meşgulken adab içerisinde dinlenmiyorsa orada Kur’an-ı Kerim’i seslice okumak uygun değildir. Böyle bir ortamda Kur’an’ı dinlemeyenler değil, yüksek sesle okuyanlar günah işlemiş olurlar.
Soru:Hamile veya Süt Emziren Kadın Tutmadığı Oruçlar İçin Fidye Vermeli mi?
Cevap:Şafiî mezhebine göre hamile veya süt emziren kadın, güç yetiremediği için oruç tutmazsa yıl içerisinde uygun bir vakitte kazasını yapar. Ancak kendisi için değil de bebeği için oruç tutmazsa kaza ile birlikte ayrıca fidye vermesi gerekir. Bu hüküm, kendisinden dolayı değil de -velev çocuğu olsa dahi- başkası nedeniyle oruç tutmayan herkes için geçerlidir (İbnü’n-Nakîb, Umdetü’s-Sâlik, s.254). Yıl içerisinde kaza edilmesi gereken oruç bir sonraki yıla sarkarsa ayrıca fidye verilmelidir. Fidye yıl geçtikçe katlanır (Umdetü’s-Sâlik, s.263). Hanefî mezhebine göre yukarıda zikredilen sebeplerden dolayı kişiye fidye gerekmez, sadece kazanın yapılması kafidir (Mevsilî, el-İhtiyâr, I, 312). Şafiî mezhebine göre fidye, fıtır sadakasının dörtte biri (1/4) miktarındadır. Fidyenin para olarak verilmesi fakirler açısından daha evladır.
Soru:Kuran-i Kerim’in yaprakları çok eskimiş ve okunmuyor. Ne yapmamız gerekiyor?
Cevap:Öncelikle, yıpranmış, eskimiş veya yaprakları yırtılmış, tamiri zor olan Kuran-i Kerim’leri yakmak caiz değildir.
En doğrusu temiz bir beze sararak, ayak altında çiğnenmeyecek bir yere güzelce gömmektir. Bu yer, kabristan içinde, çiğnenmeyen bir yer olabilir. Böyle yapmak Allah (cc)’ ın kelamına saygının bir gereğidir.
Ayet yazılı kağıtları, herhangi bir şeyi sarmak, paketlemek için kese kağıdı olarak kullanmak da caiz değildir.