Geleneksel Türk Sanatlarından olan Çini sanatının Antakya’daki tek temsilcisi olan Adnan Bengi, Kurşunlu Handa bulunan standında sanatseverle buluşuyor.
1995 yılından bu yana çini sanatıyla ilgilenen Adnan Bengi bu sanatın tarihin tozlu raflarına dayandığını belirtti. Çini sanatının geçmişten günümüze uzanan hikâyesine değinen Ayhan Bengi:”Çini sanatı tarihi uzun yıllara dayanmaktadır. Çin diyarından gelen bir sanat olan çini sanatı, Osmanlıda doruk noktasına çıkmış ve en parlak dönemini Osmanlı Devletinde yaşamıştır. Büyük Selçuklu Devletinin ve Anadolu Selçuklu Devletinin, hâkimiyet altına almış olduğu yerlerde medrese, cami, saray inşasında çini sanatını yaygın olarak kullanılmıştı.“şeklinde konuştu.
Çini sanatının sabır gerektirdiğini belirten Adnan Usta, bu sanatın aşamalarını aktarırken şunları kaydetti: Çini sanatı uğraş ve sabır gerektiren bir el sanatıdır. Çini, birçok aşama sonucu elde edilmektedir.Bir ürünü bir kişi alıp baştan sona kendisi yapmıyor.
Çamurculardan, turnalara onlardan da kalıplarla şekil alan ürünler çizime hazır hale getiriliyor. Daha sonra ise hazır hale gelen ürün, bisküvi diyoruz biz o haline, çizeriz ve istediğimiz motifi verdikten sonra fırınlarız. Çiniciliğin alt yapısı toprak, üzerinde bir sır maddesi var. Boyanın üzerine bir cam tabakası oluşuyor ve pişen boya cam tabakasının altında saklanıyor. Ve ortaya çıkan ürün yüzyıllar boyu tazeliğini koruyor. Tablo,vazo, sürahi, bardak, tabak ve kaçaklara işlenen modeller ve renklendirme işlemleri ile oluşturulan eserler, günümüzde türlü ortamların ve evlerin dekorasyonu yapılırken kullanılan eşyalar arasında yerlerini almaktadır.”
Psikolojiye İyi Geliyor, İntiharı Engelliyor
Bengi, çini sanatının,insana enerji aşıladığını belirtti ve toprağa dokunmanın insan ruhuna iyi geldiğini vurguladı. Adnan Bengi:”Toprakla oynamak,vakit geçirmek negatif enerjiyi yok ediyor.Psikolojiye iyi gelen çini sanatı aynı zaman da terapi yöntemi olarakta kullanılıyor.Bu sanat, intihara eğilimli, olan insanlar da ise olumlu dönüşler alınmasını sağlıyor.”diye belirtti. Antakyadaki tek çini sanatçısı olan ve kurslar veren Ayhan Bengi ilgisi ve merakı olan herkese kapısının açık olduğunu söyleyerek konuşmalarına son verdi.