“Asrın felaketi” olarak nitelenen 6 Şubat depremlerinde tarihi ve kültürel miras da büyük hasar gördü. Bir yandan depremzedeler için konutlar yapılırken diğer yandan da şehirlerin kültürel ve tarihi yapısının korunması için çalışmalar devam ediyor.
Hatay Afet Bölgesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan, tarihi Antakya evlerinin akıbeti hakkında açıklamalarda bulundu.
Birçok kültüre, etnisiteye ve dine ev sahipliği yapan ve bu zenginliği ile eşsiz bir kültürel dokusu bulunan Hatay’da da bu amaçla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından titiz bir çalışma yürütülüyor.
Tarihi yapıların enkazdan kurtarılması ve restorasyonu için 7 aydır bölgede bulunan Kars Kafkas Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi, Hatay Afet Bölgesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan, tarihi Antakya evlerinin eski ihtişamlı günlerine döndürmek için çaba gösterdiklerini belirtti.
TARİHİ ANTAKYA EVLERİNİN TAMAMINA YAKINI AĞIR HASARLI
Doç. Dr. Muhammet Arslan, Antakya’nın tarihi evlerinin kent mimarisini yansıttığını ve tamamına yakınının ağır hasar aldığını aktararak, bu yapıların çoğunun enkazlarına dokunulmadığını ve kendi avlusunda çözülüp ya da rekonstrüksiyona geçebileceğini bildirdi.
Ancak tamamen yıkılan yapıların enkazlarının kaldırıldığını ifade eden Arslan, “Tabii kaldırırken bu enkazları modern betonarme binaların enkazının döküldüğü döküm sahasına götürmüyoruz. Biz bunun için Antakya’da birisi 68 dönüm, diğeri 66 dönüm olmak üzere iki ayrıştırma sahası belirledik. Bugüne kadar 185 tescilli konutun enkazını taşıdık. Ayrıştırma ve enkaz kaldırma çalışmalarının bitmesiyle birlikte ikinci aşama olan restorasyon ve yeniden inşa süreci başlayacak. Aslına uygun olarak, önceki plan ve mimarisiyle yapılacak. Bu çalışmalarımız nihayete erdiğinde Antakya’nın kadim mimarlık eserleri yeniden ayağa kalkmış olacak” değerlendirmesini yaptı.
