31 Mart seçimlerine sayılı günler kala asrın felaketini en ağır biçimde yaşayan memleketimizin mahallelerinde muhtar adayları kendini göstermeye devam ediyor.İşte onlardan bir tanesi 6 Şubat depremini en acı biçimde yaşayan ve acısını yüreğine gömerek General Şükrü Kanatlı Mahallesine hizmet vermek adına kolları sıvayan genç isim Hüseyin Sönmez.Birbirinden değerli aza listesi ile seçimlere hazırlanan General Şükrü Kanatlı Mahallesi muhtar adayı Hüseyin Sönmez (Markiz) yaptığı açıklamasında:”31 Mart Seçimlerinde General Şükrü Kanatlı mahallesinden muhtar adayıyım. Bunun birçok nedeni var aslında. Ülkemizde yaşanan asrın felaketinde hepimizin ciğerleri yandı. Kaybımız büyük. Ama ben bunlarla yaşayan bizlere bunları hatırlatarak yola çıkmayacağım. Ayrıca kendimi de tanıtmayacağım. Çünkü artık hepimiz bir birimize benziyoruz. Ben, sen oldum, sen ben oldun ama özünde hepimiz biz olduk. Yani bu yüzden beni tanıyorsunuz zaten. Siz neyseniz ben oyum artık. Mahallemize gelirsek, anlatacak bir şey yok. Beraber büyüdüğümüz sokaklar yok. Top oynadığımızı söylediğimiz o boş araziler depremden önce de yoktu belki ama şimdi mahallemizde büyük bir boşluktan başka bir şey yok. Yeniden birlikte oyun oynayabilecek bir çocukluğumuz kalmamış. Anılarımız çok güzel ama anılarımıza şahitlik edecek ne bir işaret kalmış nede bir emare kalmış. Kimi dinlesem eskiye özlem, ölenlere rahmet, gözyaşı ve bir ümitsizlik. İşte benim kabullenemediğim tek şey de bu. Ümitsizlik. Kadere karşı gelinmez doğru, Allahtan geldi isyan etmek olmaz o da doğru, kayıplarımız büyük ve bir daha geri gelmeyecek tamamen doğru, ama ümitsizlik haram. İşte ben bunu kaldıramıyorum. Ümitsiz değiliz ümit biziz. Bir söz vardır çok severim. “Sendelemek Şart Düşmemek Namus” der. Düşmeyeceğiz. Kimseye mahallemizi eskisinden daha güzel bir yer haline getireceğim demem diyemem ve bana göre kimse diyemez. Çünkü biliyorum ki ne yapılırsa yapılsın, şehrimiz ne kadar güzelleştirilirse güzelleşsin orada hep bir yanı eksik kalacak. Çünkü hiçbir şey yaşanmışlıklarımızı ve anılarımızı geri getiremeyecek bize. Bu yüzden şöyle yapacağım böyle yapacağım diye bir vaadimde yok. Benim bu yola çıkmamda ki tek amaç mahalle insanımın (kalanlarımız için söylüyorum) dağılmışlığını ve yalnızlığını sonlandırma isteğimdir. Bunun için muhtar olmak istiyorum. Şu an mahallede geleceğimizle ilgili yada geçmişimizle ilgili muhatap olabileceğimiz bir makam, bir mevki var mı? Yok tabi ki. Ben ne makam ne mevki buluşma noktası olmak istiyorum. Ağlamak isteyen mahallelimle sarılıp ağlamak, eskiyi anmak isteyenle eskiyi anmak, gülmek isteyenle gülmek, yürümek isteyenle yürümek kısacası mahallede bir kavuşma noktası olmak istiyorum. Bunu başarabilirsem gerisi basit zaten. Benim size şunu yaptırırım diye bir vaadim de yok. Ama sizin bir talebiniz olur bunun için elimden geleni ve bütün ilişkilerimi seferber ederim zaten.
Çok uzatmayacağım adayım ve hepinizin desteğini bekliyorum. Son olarak “ Gözlerimizin rengi ayrı olsa da, gözyaşlarımızın rengi aynı” diyerek hepinizin acıları ve anıları önünde saygıyla eğiliyorum… “dedi.