Adnan Arslan Hoca İle Soru Cevap

Adnan Arslan
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Soru:Doktorlar bebeğimin sakat olarak dünyaya geleceğini söylüyorlar. Kürtaj yaptırabilir miyim?

Cevap :Gebeliğin sürmesi, doktorların kararıyla, annenin hayati tehlikesinin olabileceğini ortaya koyuyor ise bebeğin alınması caizdir. Hatta anneyi kurtarmak için bu gereklidir.Bunun dışında kürtaj asla caiz değildir. Allah(cc) biz kullarını bu dünyaya imtihan gayesiyle göndermiştir. Doğacak çocuk engelli de olsa onun da hayat hakkı vardır. Belki de bu çocuk anne-babasının cenneti kazanma vesilesi olacaktır. Kaldı ki bir çocuğun hayırlı evlat olup-olmamasının engelli veya sağlıklı olmasıyla hiçbir ilgisi yoktur. Engelli bir çocuk sağlıklı bir çocuktan daha hayırlı bir evlat olabilir.

 

Soru: Camii, minare, Kur’an kursu, yol, okul, yurt vb.  yapılması için zekat verilebilir mi ?

Cevap: Hayır, verilmez. Bu ve benzeri yerlere zekat niyetiyle verilen mal zekat yerine geçmez. Zekat müslüman, fakir insanın hakkıdır. Zekatta temlik yani fakirin, verilen zekat malına tam sahip olması şarttır. Verilen zekat, fakirin mülküne geçmediği sürece zekat verilmiş sayılmaz. Onun için iyi araştırıp, takipçisi olmak lazımdır.Zekat ya bizzat şahsa teslim edilmeli veya vekil aracılığıyla (vekile güvenmek şartıyla) yerine ulaştırılmalıdır.Yurt binasına zekat verilmez ama orada barınan öğrencilere verilebilir. Bazı vakıf ve derneklerin zekat hesabı açarak fakirlere dağıtmak üzere zekat toplamaları caizdir. Fakirlere ulaştırmaları için güvenilir olan dernek ve vakıflara zekatımızı verebiliriz.Soruda geçen yerlere de sadaka olarak yardımlar yapmalıyız.

 

Soru:Geçmiş yıllarda kılamadığım namazlarımı kılmak istiyorum. Nasıl niyet etmem gerekir?

Cevap:Namazı kazaya bırakmak büyük günahlardandır. Ölmeden önce pişmanlık duyarak, tövbe ve istiğfar edip, geçmişte kılınmayan beş vakit farz namazları kaza etmek farzdır. Vitir namazını kaza etmek ise vacibdir. Hayatımız çok kısadır. Hem kullara ve hem de Allah’a olan borcumuzu bir an evvel ödemeliyiz. Niyet;“Niyet ettim Allah rızası için ilk (veya son) kazaya kalan sabah (veya öğlen, ikindi, akşam, yatsı) namazının farzını kılmaya.“  veya  “ Niyet ettim Allah rızası için en son kazaya kalan vitir vacip namazını kılmaya.” diyerek yapılır.Kaç yıl kazaya kaldığını kendisi galip zannıyla karar verir ve her vakit namazının peşine bir kaza namazı kılabilir. Veya kısa zaman içinde borçlarını bitirebilir.

 

Soru:Yazın tarlalarımızdaki ekinleri biçer mahsulü kaldırırız. İkinci bir ürün almak için biçilen mahsulün anız denilen saplarını yakarız. Bu yakma işi dinimizde caiz midir?

Cevap:Ateşle azab etmek, ateşin yaratıcısı olan Allah ( cc )’tan başka hiç kimse için meşru değildir. İnsan için canlıyı yakmak caiz değildir. Bunun için ne olursa olsun anız yakmak haramdır. Günahtır. Karınca gibi milyonlarca yerin üstünde ve altında yaşayan bir çok canlı yanmaktadır. Ayrıca hava kirliliği yaparak kul hakkına da girilmektedir.Bunu yapanların dünyada da, ahirette de halleri iyi olmaz.Ancak cuma gece ve günleri sünnet olan Kehf Suresini okumaktır. Peygamber Efendimizin kendisi fiili olarak cuma günleri Kehf Suresini okurdu ve kavli olarak da bu sureyi okumamızı buyurmuşlardır. Yasin Suresi okunmasın, denilemez ama  tavsiye edilen Kehf Suresini okumaktır.

 

Soru: Cuma günleri vefat etmiş bulunan annem ve babam için Yasin Suresini okuyorum. Doğru yapıyor muyum?

Cevap:Evet, caizdir. Vefat eden birinin yerine vekaleten hac yapmak nasıl caiz ise okuması ibadet olan Kur’an-ı Kerim’i tilavet edince meydana gelen sevabı anne ve babaya bağışlamak da caizdir.Tabi ki Kur’an-ı Kerim okunsun, anlaşılsın, hayata tatbik edilsin diye indirilmiştir. Aynı zamanda okumakta sevaptır.

 

Soru: Cenaze namazında “sübhâneke’yi ve celle senâüke“ ile okuyoruz. Ama diğer namazlarda okumuyoruz. Niçin?

Cevap: Rükû ve secdeli namazlarda ayet-i kerîme ve en azından meşhûr hadis derecesinde olan hadis-i şeriflerden başka bir şey okunmaz. “ve celle senaüke” Ayet veya meşhûr hadis değildir. Beşer sözü olabilir. Beşer sözü normal namazlarda okunmaz. Manası: “senin övgün yücedir.”“Sübhaneke” bir tesbîhattır, duadır ve namazlarda okumak ibadettir.Cenaze namazı abdestsiz kılınması caiz olmayan ve ölü için duadan ibaret olan bir ibadettir.

 

Soru: İki kişi kendi aralarında iddiaya  girerek birinin diğerine para vb. bir şey vermesi caiz midir?

Cevap: Karşılıklı bahis ve iddialaşmak gibi oyunlar kumar sayılmaktadır. Örneğin, iki kişi yarışa çıkmadan önce birisi diğerine: “Eğer beni geçersen sana şu kadar vereceğim, şayet ben seni geçersem bana şu kadar vereceksin.” derse böyle bir iddia kumara girer. Ancak tek taraflı olursa bu caiz olur. Yani, taraflardan birisi diğerine: “Beni geçersen sana şu kadar para vereceğim. Fakat ben seni geçersem sen bana bir şey verme.” der ve anlaşırlarsa böyle bir iddia meşrudur. Bu parayı alan kimsenin onu kullanması caizdir.İddiasına halı saha maçları vb. maçlar yapmakta böyledir. Yani yenilen taraf  parasını ödesin iddiasıyla oynamak da kumara girer.

 

Soru: Ayaklarımdaki rahatsızlığımdan dolayı doktorum varis çorabı giymemi  söyledi. Bu çorabı çıkarmamam gerekiyor. Nasıl abdest alacağım?

Cevap:Eğer doktor, kişiye varis çorabı giymesini ve çıkarmaması gerektiğini söyledi ise bu tedaviyi dikkatle uygulamak gerekir.Abdest gerekince, alçıda ve bez sargıda olduğu gibi varis çorabı üzerine mesh etmek caizdir. Varis çorabının üzerine her abdest almada bir defa mesh edilir. Yalnız ayaklarımızdan görünen kısımlarının yıkanması farzdır.Bu çorapları abdestli – abdestsiz giymek farketmez. Mesh ile o uzuv hükmen yıkanmış sayılır.Eğer varis çorabının çıkarılmaması gerekiyorsa boy abdestinde de üzerine mesh etmek caizdir.Varis çorabı, alçı veya bez sargı üzerine mesh eden birisi sahibi özür gibi her vakit abdest almaz. O meshle birden fazla vakit namazı kılabilir ve kıldırabilir.

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu