Soru : Sosyal medyada okuduğumuz bir haberi hemen, araştırmadan başkalarına iletmemiz ya da sayfamızda paylaşmamız caiz midir?
Cevap : Hayır, caiz değildir. Gerek sosyal medyada gerekse başka mecralarda kişileri veya toplumun tamamını ilgilendiren bir haberi okumamız veya dinlememiz halinde o konu hakkında kesin bilgi sahibi olmadan hemen yaymamız caiz değildir. Zira okuduğumuz veya dinlediğimiz bu haber yalan ve iftira içerikli bir haber olabilir. Bunu yaymak da yazmak gibi dinimizde kesinlikle haramdır. Bu aynı zamanda bir kul hakkıdır ve helalleşmek gerekir. Bu gibi mecralarda paylaşılan haberler çok hızlı yayıldığından dolayı helalleşmek çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Biz Müslümanlar organlarımızla işlediklerimizden sorumluyuz. Bu nedenle gözlerimizin baktığı, parmaklarımızın yazdığı, kulaklarımızın duyduğu vb. şeyler helal midir, yoksa haram mıdır? Bunlara dikkat etmeliyiz.
Soru: Sabah namazının farzının ikinci rekatındayken güneş doğsa namaz bozulur mu?
Cevap: Evet. Namaz bozulur.Kerahat vakti çıktıktan (güneş doğduktan kırkbeş dakika) sonra o günkü sabah namazı, öğlen namazına yaklaşık yirmi ile kırk dakika arası kalıncaya kadar sünnetiyle beraber kaza edilir. Diğer namazları kılıyorken yeni namaz vakti girince o namaza devam edilir ve eda sayılır. Örnek; o günkü ikindiyi kılınca akşam vakti girse bir rekatı da akşam namazının vaktine geçse ve dört rekat tamamlansa bu ikindi namazı edadır. Kaza değil.
Sabah namazı hariç dört vakti takib eden vakit kamil vakittir. Ama sabah güneş doğduktan öğlene kadar mühmel (içinde farz namaz olmayan) vakittir.Vakitleri tesbitte Diyanet Takvimini takip etmeliyiz.
Soru:Vakit girdiği halde Ezan sesi duyulmadan kılınan namaz geçerli midir?
Cevap:Evet, kılınan namaz sahihtir, geçerlidir. İadesi gerekmez.Ezan namazın şartlarından, farzlarından değildir. Ezan vaktin değil namazın sünnetlerindendir.
Namazın şartlarından olan vakittir. Güneşin hareketiyle namaz vakitleri dinimizde belirlenmiştir. Bu vakitler dakikalarıyla beraber takvimde yazılıdır. Ezan okunsun-okunmasın, duyulsun-duyulmasın vakit girdikten sonra namazı kılmak farz olur.
Ezan kesinlikle İslam dininin şiarı/simgesi/nişanesidir. Ama biz namaz kılma konusunda vaktin girip-girmediğine çok dikkat etmeliyiz.
Soru:Otelde namaz kıldım. Bittikten sonra kıbleye doğru kılmadığımı anladım? Namazım oldu mu ?
Cevap:Kıble araştırması yaptıktan sonra kıldıysanız namazın iadesi / tekrarı gerekmez. Ama cami dışındaki otel, ev vb. yerlerde kıble araştırması ve incelemesi yapmadan namaz kılındıysa ve namaz bittikten sonra kıble tarafına kılınmadığı anlaşıldıysa namazın iadesi / tekrarı gerekir. Bu durumda farz namazı yeniden kılmak farzdır.
Soru:Sehiv secdesi yapmayı unuttum ve namazdan ayrıldım. Namazımı tekrar kılmam gerekir mi?
Cevap:Sehiv secdesi gereken biri, son oturuşta tahiyyatı okuduktan sonra iki secde ile yeniden tahıyyatı, salli, barik ve rabbena dualarını okuyarak namazını tamamlar. Sehiv secdesi vacibdir.Eğer sehiv secdesi yapmayı unutur, yanılır veya kasten terk ederse bakılır ; namaza aykırı bir şey yani göğsünü kıbleden çevirme, konuşma, gülme, yeme,içme vb.haller olmamışsa, hemen sehiv secdeleri yapılır. Yok eğer namaza aykırı ( münafi ) bir şey yapılmışsa veya vakit kalmıyorsa ( örnek; sabah namazında sehiv secdesi yapacak olsa güneş doğacaksa ) sehiv secdelerini terk eder.Namazın iadesi gerekmez.
Soru : Ben hastayım. Doktor tavsiyesiyle suyu kullanamıyorum. Üzerinde toz veya toprak bulunmayan tuğla üzerine teyemmüm abdesti alabilir miyim?
Cevap : Evet, teyemmüm abdesti alabilirsiniz. Yeter ki yer cinsinden olsun. Tuğla, kum, kireç,alçı, kiremit, taş ve beton gibi şeylerle teyemmüm alabilirsiniz. Üzerlerinde toz olsun olmasın fark etmez. Bunların üzerine teyemmüm yapılabilir. Yer cinsinden olan taşlı,kireçli veya topraklı duvara da eller sürülerek teyemmüm alınabilir. Dinimiz kolaylık dinidir. Hangisi kolaysa o kullanılır. Ancak yağlı boya ile boyanmış duvardan teyemmüm alınmaz. Çünkü yağlı boya yer cinsinden değildir.
Soru:Babam 5 ay önce vefat etti. Mirası daha bölmedik. 5 kardeşiz. Ben ve bir kardeşim başka şehirde çalışıyoruz. 3 kardeşimiz babamızdan kalan evlerde oturuyor, dükkan ve bahçe gelirlerini alıyorlar ve bize de bu gelirlerden hiç bir şey vermiyorlar. Bizim hakkımız kardeşlerimize geçiyor mu?
Cevap:Evet, kul hakkı geçer. Ölüm hak, helal mirasın taksimi de helaldir. (Haram malın zekatı da, mirası da olmaz.) Zamanı geçirmeden, vefat eden kimsenin varsa borçları ödendikten sonra bir an evvel mirası, varisler arasında taksim etmek gerekir. Eğer taksim gecikecekse miras mallarının geliri bütün varislere bölüştürülmelidir. Pay verilmeyen varislerin rızasını almak farzdır. Haksız yere onların hakkını yemek caiz değildir. Kardeşlerin, miras gelirini hak eden kardeşlerine haklarını vermeleri veya diğerlerinin haklarını kardeşlerine hibe etmeleri de caizdir.
Soru:Köyde sobaya veya ateşe karşı namaz kılmamız caiz midir?
Cevap:Yanmakta olan ocağa, sobaya ve ateşe doğru namaz kılmak mekruhtur. İnsan yüzüne karşı arada bir şey olmadan namaz kılmak da uygun değildir. Bununla birlikte bütün bu gibi durumlarda kılınan namazın iadesi de gerekmez. Namaz geçerlidir. Ancaknamazın huşusunu da zedelememek gerekir. Lamba, kandil gibi şeylere karşı ise namaz kılmanın mahzuru yoktur.Yani mekruh değildir.Bir insanın arkasına karşı da namaz kılmak caizdir.
Soru:Tanımadığım birinin cenaze namazına katıldım. Hocamız, “merhumu nasıl bilirsiniz?” diye sordu. Benim ne cevap vermem gerekir?
Cevap: Öncelikle Peygamber Efendimiz, “geriye borç bıraktı mı?” veya “borcu karşılayacak mal bıraktı mı?” sorularını sorardı.Fakat hocamızın , “mevtayı nasıl bilirsiniz?” sorusuna, eğer iyi birisi olarak tanıyorsak, “iyi, hayırlı biri olarak biliriz” diyelim. Eğer iyi ve hayırlı birisi olmadığını biliyorsanız, kötü biri olarak tanıyorsanız, “Allah rahmet eylesin” diyin veya hiç bir şey söylemeyip, sükut ediniz. Çünkü bu bir şahitliktir. Eğer mevtayı tanımıyorsanız, “Allah rahmet eylesin” demek en doğrusu olur, inşaallah.