6 Şubat depremleri sonrası önce ‘yok’ denilen asbest, Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nden uzman bir ekip tarafından tespit edilmişti. Depremden en fazla etkilenen illerin başında gelen Hatay’da, binaların yıkımı ve enkaz kaldırma sırasında ciddi asbest tehlikesi olduğu ortaya çıkmış ve uzmanlara göre Hatay’ın, depremin ardından yeni bir afete dönüşecek ciddi bir halk sağlığı kriziyle karşı karşıya kalacağı dile getirilmişti.
CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, kentin plansız bir şekilde şantiye yerine dönüştüğünü ve bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti.
Milletvekili Yıldırım Kara, katıldığı bir televizyon programında, hava kirliliğinin ve toz bulutlarının Hataylıların sağlığını tehdit ettiğini ifade ederek şöyle dedi :
HATAY KİRLETİCİ TESİSLER TARAFINDAN TALAN EDİLİYOR
“Hatay’da bugün yaşanan en vahim sorunlardan biri, yurttaşlarımızın adeta nefes alamaz hale gelmesidir.
Depremin yaraları sarılmadan geçen 18 ay boyunca, sorumsuzca verilen Çevresel Etki Değerlendirmeleri (ÇED), kontrolsüz yıkımlar ve mantar gibi çoğalan taş ve maden ocakları nedeniyle halkımız evlerindeki pencereleri dahi açamaz duruma geldi.
Şehrimiz, plansızca bir şantiye yerine dönüşmüş durumda ve bu durum, kabul edilemez bir halk sağlığı krizine neden oluyor. Hoyratça yapılan yıkım ve inşa çalışmaları sonucunda ortaya çıkan hava kirliliği ve toz bulutları, Hataylıların sağlıklarını tehdit ediyor.
Tekrar soruyoruz, Hatay’ı adeta kuşatan kirletici tesislerin gelecekte yol açabileceği sağlık etki maliyetlerinden hangi kamu kurumları ve yöneticiler sorumlu tutulacak?”