Soru:Sabah işe gitmem için 06:15 de servise biniyorum. İmsak 06:20 de oluyor. Sabah ezanı 06:45 de okunuyor. İmsaktan önce namaz kılabilir miyim?
Cevap:Hayır, kılamazsınız. Sabah namazının vakti imsaktan sonra başlar güneş doğuncaya kadar devam eder. İmsaktan önce veya güneş doğduktan sonra kılınmaz. Güneş doğup, kerahat vakti çıktıktan sonra öğlen namazından önce, kerahat vaktine kadar sünnetiyle beraber eda değil kaza edilir.Ezan, sabah namazı vakti içerisinde herhangi bir zamanda okunabilir. Ezan, namazın sünnetlerindendir. Ezan, vaktin sünneti değildir. Hiç ezan duyulmasa bile vakit içinde namaz kılınabilir.İmsaktan sonra güneş doğmadan önce sabah namazını kılmak farzdır.En güzeli işleri namaza göre düzenlemektir.
Soru : Tarlada, bağda, piknikte vs. hanımefendiler namazı oturarak mı kılmalıdır?
Cevap : Sağlıklı bir hanımefendi hangi ortamda olursa olsun, farz ve vacip namazı oturarak kılamaz. Farz ve Vacib namazların kıyamı erkekler için olduğu gibi hanımlar için de Farzdır. Terki namazın iadesini gerektirir. Sehv Secdesiyle de namaz tamamlanmış olmaz.Fakat Nafile Namazların (Sünnet Namazların) Kıyamı Sünnettir. Oturarak da kılınabilir. Sünnet namazların kıyamının terki Sehv Secdesini gerektirmez.
Soru:Vakit girmeden ezan okunmuş ve namaz kılınmışsa bu namaz geçerli midir?
Cevap:Hayır, vakit girmeden okunan ezan da, vakit girmeden kılınan namaz da geçerli değildir. Vakit girmeden okunan ezanın tekrar okunması ve vakit girmeden kılınan namazın yeniden kılınması gerekir. Çünkü vakti gelmeden ezan okumak caiz değildir. Böyle okunan ezandan ilan etme maksadı meydana gelmemiştir. Ezanın iadesi gerekir.
Namaz için ise vakit farzdır. Ezan okunmamış veya duyulmamış olsa bile vakit girince namazı kılmak farzdır.
Soru;İkindi namazının peşine kaza namazı kılınır mı?
Cevap;Evet, kaza kılınabilir. Akşamleyin güneş batmadan 40-50 dakika öncesine kadar kaza namazı kılmak caizdir. Bu dakikalar içinde ise kaza namazı kılınmaz.Ancak o günkü ikindi namazının farzı akşam namazından önceki kerahat vaktinde de olsa kılınmalıdır. O günkü ikindi namazını kerahat vaktine kadar mazaretsiz olarak geciktirmek mekruhtur.
Soru:Önümde namaz kılan birisi secdede iken ayaklarını tamamen yerden kaldırdı. Bu kimsenin namazı oldu mu?
Cevap:Namazın farzlarından olan secdede, ayaklar yerden tamamen ayrılırsa secde geçerli olmaz. Secde olmayınca namaz da olmaz. Secde yedi aza üzerine yapılır. İki ayak, iki diz, iki el ve alnı burunla beraber yere koymak. Namazın caiz olması için, en azından “Sübhâne rabbiyel alâ“ diyecek kadar bir süre ayakların bir parmağının dahi olsa yere konulması gerekir. Secde esnasında ayağın birini yere koyup birini kaldırmak ise mekruhtur. Ama bu durumda namazın iadesi gerekmez. Bu konuda kadınla erkek aynıdır.
Soru:Vakit girmeden ezan okunmuş ve namaz kılınmışsa bu namaz geçerli midir?
Cevap:Hayır, vakit girmeden okunan ezan da, vakit girmeden kılınan namaz da geçerli değildir. Vakit girmeden okunan ezanın tekrar okunması ve vakit girmeden kılınan namazın yeniden kılınması gerekir. Çünkü vakti gelmeden ezan okumak caiz değildir. Böyle okunan ezandan ilan etme maksadı meydana gelmemiştir. Ezanın iadesi gerekir.Namaz için ise vakit farzdır. Ezan okunmamış veya duyulmamış olsa bile vakit girince namazı kılmak farzdır.
Soru :Normal abdest aldıktan sonra veya boy abdesti (gusül)aldıktan sonra vücudumuzun abdest azalarının herhangi bir yerine suyun değmediğini, kuru kaldığını anlarsak veya görürsek ne yapmamız gerekir?Tekrar yeniden mi normal abdest veya boy abdesti almamız gerekir?
Cevap: Hayır. Tekrar yeni baştan boy abdesti veya normal abdest almaya gerek yoktur. O kuru kalan veya su değmemiş olan yeri sadece yıkamayla abdest tamamlanmış olur. Hatta boy abdesti(gusül)alan birisi ağzını veya burnunu yıkamayı unutmuş olsa (ki ağzı ve burnu yıkamak farzdır) bu kimse de daha sonra banyodan çıktıktan sonra hatırlasa veya görse sadece ağzını veya burnunu yıkamakla abdesti tamamlanmış olur.
Soru:Güneş enerji paneli vasıtasıyla ısıtılan su ile abdest almak caiz midir?
Cevap:Evet, caizdir. Güneş enerji paneli aracılığı ile ısınan suya güneş direk temas etmemektedir. Su, kapalı devre bir sistemden geçerek, yani güneşe direk temas etmeden ısınmakta. Arada engel olduğundan güneşin direk suya teması olmadan sadece ısı transferi ile su ısınmaktadır.Böyle direk güneş ışığı teması olmadan kapalı devre sistemler aracılığı ile ısıtılan suyla alınan abdestte, boy abdesti ( gusül ) de geçerlidir, caizdir.
Soru:Nikahım kıyılırken mehir konusu hiç konuşulmadı. Eşim, bana neye göre mehir vermelidir?
Cevap:Erkeğin evleneceği hanımefendiye mehir vermesini Allah (cc) vacib kılmıştır. Mehir; erkeğin evleneceği eşine vermesi gereken para veya mala denir. Nikahın rükn veya şartlarından değildir. Nikah esnasında kararlaştırılmamış dahi olsa kadının hakkıdır. Nikah akdi gecerlidir.Böyle nikah kıyılıyorken belirlenmeyen mehre “ mehr i misil “ denir. Mehrin en azı on dirhem yani iki kurbanlık koyun bedelidir. En çoğu için sınır yoktur. Çünkü mehir kadın için mali güvencedir. Mehr i misil, kadının baba tarafından akrabalarının mehri ölçü alınarak verilmelidir. Kadının, kız kardeşleri, halaları, hala kızları gibi akranları için tesbit edilen miktar verilir.Kadın isterse, kendi rızasıyla, mehir hakkının bir kısmından veya tamamından vaz geçebilir.