Soru : Köyde sobaya veya ateşe karşı namaz kılmamız caiz midir?
Cevap : Yanmakta olan ocağa, sobaya ve ateşe doğru namaz kılmak mekruhtur. İnsan yüzüne karşı arada bir şey olmadan namaz kılmak da uygun değildir. Bununla birlikte bütün bu gibi durumlarda kılınan namazın iadesi de gerekmez. Namaz geçerlidir. Ancak namazın huşusunu da zedelememek gerekir. Lamba, kandil gibi şeylere karşı ise namaz kılmanın mahzuru yoktur.Yani mekruh değildir. Bir insanın arkasına karşı da namaz kılmak caizdir.
Soru:İki rekatlı namazda birinci rekatta Fil Suresini , ikinci rekatta Maun Suresini okudum. Sehiv secdesi gerekir miydi?
Cevap:Hayır, sehiv secdesi gerekmez. Ama tenzihen mekruhtur. Kıraatte ( Namazda Kur’an’dan okuma ) sünnet olan, sureleri/ayetleri peş peşe veya en az iki sure/ayet atlayarak okumaktır. Namazın vaciplerini terk etmek tahrimen mekruhtur ve sehiv secdesi gerekir. Namazın sünnetlerini terk etmek ise tenzihen mekruhtur ve sehiv secdesi gerekmez. Birinci rekatta Fil Suresi okundu ise ikinci rekatta sünnete uygun olan; ya Kureyş Suresini veya en az iki sure atlayarak Kevser Suresini veya Nas Suresine kadar takib eden herhangi bir sureyi okumaktır. Birinci rekatta Kevser Suresini okuyanın ikinci rekatta Kafirun Suresini okuması mekruhtur. sünnete uygun olan ise İhlas Suresinin okunmasıdır. Vitir namazının birinci rekatında Asr Suresini, ikinci rekatında Kevser Suresini ve üçüncü rekatında da İhlas Suresini okumak ise sünnete uygun bir kıraattır.
Soru:Sabah işe gitmem için 06:15 de servise biniyorum. İmsak 06:20 de oluyor. Sabah ezanı 06:45 de okunuyor. İmsaktan önce namaz kılabilir miyim?
Cevap:Hayır, kılamazsınız. Sabah namazının vakti imsaktan sonra başlar güneş doğuncaya kadar devam eder. İmsaktan önce veya güneş doğduktan sonra kılınmaz. Güneş doğup, kerahat vakti çıktıktan sonra öğlen namazından önce, kerahat vaktine kadar sünnetiyle beraber eda değil kaza edilir.Ezan, sabah namazı vakti içerisinde herhangi bir zamanda okunabilir. Ezan, namazın sünnetlerindendir. Ezan, vaktin sünneti değildir. Hiç ezan duyulmasa bile vakit içinde namaz kılınabilir.İmsaktan sonra güneş doğmadan önce sabah namazını kılmak farzdır.En güzeli işleri namaza göre düzenlemektir.
Soru:Gerekmesi halinde namaz sonunda sehiv secdesini nasıl yapmalıyız?
Cevap:Sehven yani unutarak, yanılarak veya hataen namazın farzlarından birinde geciktirme olursa veya namazın vaciplerinden birini terk etme veya geciktirme olursa bu noksanlık namaz sonunda iki secde ile o namazı tamam kılar. Buna sehiv secdesi denir. Sehiv secdesi şöyle yapılır; eğer yalnız namaz kılan ise şehadetten sonra salli / barik’ten önce sağa / sola selam verir, iki secde yapar ve yeniden tahiyyat, salli, barik, rabbena dualarını okur ve tekrar selamla namazını tamamlamış olur.
Eğer imam ise yalnız sağa selam verir ve münferidin (yalnız kılanın ) yaptıklarını yapar. Böylece imamın da cemaatin de namazı tamamlanmış olur.
Namazın vaciplerini kasden terk etmek tahrimen mekruhtur. kasden terk edenin namazı yeniden kılması vacibdir.
Soru:Sehiv secdesi yapmayı unuttum ve namazdan ayrıldım. Namazımı tekrar kılmam gerekir mi?
Cevap:Sehiv secdesi gereken biri, son oturuşta tahiyyatı okuduktan sonra iki secde ile yeniden tahıyyatı, salli, barik ve rabbena dualarını okuyarak namazını tamamlar. Sehiv secdesi vacibdir.Eğer sehiv secdesi yapmayı unutur, yanılır veya kasten terk ederse bakılır ; namaza aykırı bir şey yani göğsünü kıbleden çevirme, konuşma, gülme, yeme,içme vb.haller olmamışsa, hemen sehiv secdeleri yapılır. Yok eğer namaza aykırı ( münafi ) bir şey yapılmışsa veya vakit kalmıyorsa ( örnek; sabah namazında sehiv secdesi yapacak olsa güneş doğacaksa ) sehiv secdelerini terk eder.Namazın iadesi gerekmez.
Soru:Arkadaşım namaz kılmaya karar verdi. Ama hiç bir ayet ve dua bilmiyor. Namaz kılmalı mıdır ve nasıl kılmalıdır?
Cevap:Evet, kılmalıdır. Hiç bir ayet ve dua ezberinde değilse bile kılmalıdır. Namazın sevabından ve lezzetinden mahrum olmamalıdır. Çünkü kul hiç bir dünyevi şeyin karşısında eğilmez ama namazda alnını ayakları hizasına koyar ve “ Allah (cc ) “ der. Secde kulun yaradanına en yakın olduğu andır. Adeta kulun: “ Allahım sen o kadar büyüksün ki, ben o kadar küçüğüm ki, küçüklüğümün ifadesi alnımı ayaklarım hizasın koyuyorum. Ne olur beni affet…” dediği ve mutlu olduğu zamandır.Evvela temizliğe dikkat eder, boy abdesti ve namaz abdesti almayı öğrenir. Namazın her bölümünde hiç bir şey bilmediği için “ Allah, Allah, Allah…” der ve namazını kılar. Elinden geldiğince İmam arkasında cemaat olup namazını kılar. Bu arada Fatiha’yı, İhlası,Ettehiyyatü’yü vs. yavaş yavaş öğrenir.Ama namazını ihmal etmez. Çünkü her büluğ çağına erene Allah’ın emridir.
Soru : Cemaate namaz kıldırıyorken abdestim bozuldu. Ne yapmam gerekirdi?
Cevap : Namaz kıldırıyorken abdesti bozulan bir imam hemen sanki burnu kanıyormuş gibi eliyle burnunu tutar ve arkasındakini yerine alır. Bunu ( mihraba geçirme fiilini ) ya işaretle veya elbisesinden tutarak yapar. Buna İstihlaf denir. Yerine geçirme işini sözlü yani konuşarak yapmak caiz değildir. Konuşarak yapmak hem İmamın hem de cemaatin namazını bozar.Bunun için İmamın hemen arkasına duranın imamlık yapacak ilme sahip olması çok iyi olur.Eğer imam birini yerine geçirmezse cemaatten biri geçer. Geçen kimse kalben imamlığa niyet eder.Hiç kimse geçmezse ve abdesti bozulan imam da camiden çıkmışsa cemaatin namazı bozulur.