KADEM Hatay’dan ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ Açıklaması

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

KADEM Hatay Temsilcisi Avukat Saliha Betül Yıldız, İskenderun’da bulunan Üsküdar Konteyner Kentteki Destek Merkezi’nde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için açıklamalarda bulundu.

“Tüm çabamız, şiddet ortaya çıkmadan önünü alabilmek ve kadını korumak”

KADEM Hatay Temsilcisi Yıldız, “Dünyada kadınların özel ve kamusal alanda farklı şiddet türlerine maruz kaldığını; bu gerçeğe dikkat çekmek ve kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak adına 25 Kasım’ın önemli bir gün olduğunu” belirtti. KADEM’in (Kadın ve Demokrasi Derneği) 11 yıldır kadına yönelik şiddetin her türüyle mücadele eden bir sivil toplum kuruluşu olduğunu ifade eden Yıldız, “Tüm çabamız, öncelikle şiddet ortaya çıkmadan önünü alabilmek ve kadını korumaktır.” dedi.

“Kadınları, yasal hakları konusunda bilinçlendiriyoruz”

Yıldız, “Şiddetin türü, aşamaları ve şiddetten korunma yolları üzerine çalışmalar yaptıklarını; kadınlara sahip oldukları hakları, yasal güvenceleri ve şiddet karşısında neler yapabileceklerini anlattıklarını” ifade etti. Ailelere, öğretmenlere, hatta anaokulundan başlayarak tüm öğrencilere yönelik programlar geliştirdiklerini belirten KADEM Hatay Temsilcisi Yıldız, “Materyaller hazırladıklarını; bu bağlamda her yıl 25 Kasım’da kamuoyunda karşılık bulan kampanyalar düzenlediklerini” vurguladı.

“Şiddetsiz toplum güvenli gelecek”

“KADEM’in geçmiş yıllarda yaptığı kampanyaları hatırlatan Yıldız, sözlerine şu şekilde devam etti: ‘’Sen Varsan Şiddete Yer Yok’’ kamu spotumuzla şiddete kayıtsız kalınmaması gerektiğini, ‘’Şiddete Göz Yumma’’ kampanyamızla sessiz kaldığımız her şiddetin bir parçası olduğumuzu vurguladık. Yine ‘’Şiddete Hakkın Yok’’ sloganıyla kadına yönelik şiddeti, insan hakları ihlali olarak ele aldık.  ‘’Şiddetin Bahanesi Olmaz’’ kampanyamızda hiçbir duygu ve davranışın, şiddetin gerekçesi, bahanesi ve savunması olamayacağını ifade ettik. ‘’Yasaya Tutun’’ sloganıyla ısrarlı takibin hak ihlali ve bir şiddet türü olduğuna dikkat çektik. Geçen yılki kampanyamızda ise ‘’Şiddetsiz Toplum Güvenli Gelecek’’ sloganıyla 6284 Sayılı Kanunla ‘’Şiddet Mağdurları Güvende’’ mesajımızı kadınlara ulaştırdık.”

“Şiddete seyirci kalma”

“KADEM’in bu yıl için belirlediği “şiddete seyirci kalma” sloganıyla özellikle medyada kadına yönelik şiddeti eleştirdiklerini vurgulayan Yıldız, bu çerçevede “Medyada Kadına Yönelik Şiddet ve İzleyici Farkındalığı: Yerli Diziler Üzerine İnceleme” başlıklı bilimsel bir araştırmayı hayata geçirdiklerini ifade etti. Yıldız, “Bu araştırmada, geçtiğimiz yıl (2023) televizyonda ve dijital platformlarda yayınlanan ve en çok izlenen 14 yerli yapım dizi, kadına yönelik şiddet bağlamında incelendi. Belirtilen araştırma sonuçlarına göre, “14 diziye ait 327 bölümde 3013 kadına yönelik şiddet sahnesi tespit edildi. Elde edilen bir diğer önemli ve dikkat çekici sonuç ise şiddet türleriyle ilgili oldu. Sonuçlara göre, %51 oranında Psikolojik Şiddet, %24 Sözlü Şiddet, %11 Çok Boyutlu ve Karmaşık Şiddet, %8 de Fiziksel Şiddet saptandı.” dedi. Çalışma sonuçlarının genel çerçevesini belirten KADEM Hatay Temsilcisi Yıldız, “Türü ne olursa olsun, şiddetin ‘doğal’ ve ‘hayat akışı içinde’ çerçevelenmesinin bireysel ve toplumsal bir tehdit oluşturduğunu” söyledi.

“Medya, kadını ve aileyi şiddetten korumak için sorumluluk almalıdır”

Medyadaki içeriklere ve içerik üreticilerine de değinen Yıldız, sözlerinin son kısmında şunları söyledi: “Şu bir gerçek ki, televizyon dizileri, makbul kadın modelini, kadının ailedeki rolünü ve toplumdaki konumunu belirlemede çok etkili bir güce sahiptir. Bu yüzden ne yazık ki kadının insanlık onurunu hiçe sayan kadın temsilleri ve kadına şiddet örnekleri, çoğu dizinin ana teması olabilmektedir. Dizilerin içine serpiştirilen şiddet türleri, çoğu zaman estetize ve romantize edilerek, normalleştirilerek yansıtılmaktadır. Bu sebeple biz KADEM olarak kampanya boyunca şiddete seyirci kalma sloganını ön plana çıkaracağız. Özellikle televizyon dizilerindeki kadına yönelik şiddet türlerine ve etkilerine dikkat çekeceğiz. Şunu unutmayalım ki: Kadını ve aileyi şiddetten korumak sadece kadın derneklerinin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur. Dizi yapımcıları, senaristler, kanallar ve reklam verenler de bu sorumluluğa ortak olmalıdır. Kampanyamızın kadına yönelik şiddete karşı bireysel ve toplumsal farkındalık oluşturmasını diliyorum.’’

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu