Her 3 Aralık’ta, Dünya Engelliler Günü kapsamında, memleketimizde engelli bireylerin sesi olmak için sayısız etkinlik düzenlenirdi. Bu özel günün organizasyonlarında, Hatay’ın sevilen isimlerinden biri olan Engelliler Dernek Başkanı Mehmet Mustafa Canbolat’ın emeği büyüktü. Canbolat ve ekibi, bu günü yalnızca bir farkındalık etkinliği değil, aynı zamanda dayanışma ve umut dolu bir gün haline getirirdi. Bizler de o etkinliklere katılır, elimizden geldiğince destek olmaya çalışırdık.
Ancak bu yıl, 3 Aralık buruk bir şekilde geldi. Çünkü 6 Şubat depremi, Mehmet Mustafa Canbolat gibi kıymetli insanlarımızı ve birçok engelli bireyimizi bizden aldı. Hayatta kalanlar ise büyük zorluklarla başka şehirlerde yaşam mücadelesi veriyor. Bu tablo, sadece kaybettiğimiz insanları değil, bir toplum olarak karşı karşıya kaldığımız büyük sorumluluğu da gözler önüne seriyor.
Hepimizin sıkça duyduğu o cümle, deprem sonrası acı bir gerçeklik kazandı: “Hepimiz birer engelli adayıyız.” Depremin yıkıcı etkileri, birçok vatandaşımızı fiziksel ve psikolojik olarak kalıcı yaralarla baş başa bıraktı. Engelli bireylerin sayısı, bu felaketle birlikte maalesef arttı.
Hatay Kan Hastalıkları ve Bedensel Engelliler Koruma, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Vahit çay bugün yaptığı açıklamada da dikkat çekilen konu buydu. Başkan, özellikle deprem sonrası engelli bireylerin yaşam koşullarının daha da zorlaştığını vurguladı. Fiziksel erişilebilirlikten sosyal destek mekanizmalarına kadar pek çok alanda eksikliklerin bulunduğuna dikkat çekti.
Bu 3 Aralık’ta, depremde kaybettiklerimizi saygıyla anarken, hayatta kalan engelli bireylerimizin mücadelesine daha çok destek olmalıyız. Unutmayalım ki, bir toplumun gelişmişliği, en kırılgan bireylerine sunduğu imkanlarla ölçülür. Engelleri birlikte aşmak, dayanışma ruhumuzu diri tutmak hepimizin ortak sorumluluğu.
Engellilere yönelik hakların iyileştirilmesi ve yaşam koşullarının sürdürülebilir şekilde artırılması, yalnızca bir gün değil, her gün konuşulması gereken bir mesele olmalı. Herkes için eşit, erişilebilir ve onurlu bir yaşam mümkün. Yeter ki bunu birlikte inşa etmek için çalışalım.
Kaybettiklerimize rahmet, geride kalanlara dayanışma ve umut dolu yarınlar dilerim.