1. Bilbao takımının en genç oyuncusu bile en az 7 senedir bu kulüpte. Örneğin, takımın golcüsü İñaki, futbola başladığı çocukluk yıllarından beri bu kulüpte. Birlikte oynama alışkanlığı bakımından yeryüzünün en istikrarlı takımıdır.
2. Bilbao, Real Madrid ve Barcelona’yı La Liga’da en çok zorlayan takımdır. Bunun sebebi, birlikte oynama alışkanlığı ve temaslı futbol yapılarıdır.
3. “Fenerbahçe neden Bilbao’yu yenemedi?” demek biraz basit bir yaklaşım olur. Adamlar zaten Avrupa Ligi’nin lideri. Yukarıda bahsettiğim istikrarlı kulüp yapısının yüzde 1’i bile bizim takımlarımızda yok. 1996-2000 yılları arasında buna yaklaşıldı ve o dönemde UEFA Kupası kazanıldı.
4. Samet, Djiku, Çağlar ve Becao… Bu dört oyuncu geçen sezon da vardı ama o bölgede yine istikrar yoktu. Mourinho’nun her maçta rotasyon yaparak “Al birini, vur ötekine” demeye çalıştığı gibi bir durum söz konusu. Bana göre iki oyuncuda karar kılıp orayı sağlamlaştırmak gerekiyordu. Bu noktada teknik direktör hatalı. Ayrıca, kaliteli bir stoper almamak da yönetime yazar.
5. Amrabat, sahada kaliteli bir şekilde isyan eden tek oyuncuydu. Diğer oyuncular, güçlü oyun yapısına sahip rakipleri karşısında çaresiz kaldı.
6. Taraftarın “Aziz Yıldırım” tezahüratına bakmayın. Şimdi seçim atmosferi olsa, seçim haftasında Ali Koç’a rahmetli Zeki Müren’in “Gitme Sana Muhtacım” şarkısını söylerler.
7. Özetle, önde baskı yapan, temaslı oynayan, istikrarlı ve güçlü bir takıma karşı başa çıkabilecek oyuncu kalitesine sahip olunmadığında bu sonuç kaçınılmaz olur. Adamlar istikrarlı, kaliteli, disiplinli ve atletik bir takım.