ADD Genel Merkezi İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü dolayısıyla mesaj yayınladı.
ADD Hatay Şube Başkanı Kezban Kuran, tarafından kamuoyuna açıklanan mesajda şu ifadelere yer verildi:
“Belkahve’den dumanlar içindeki İzmir’i buğulu gözlerle seyrederlerken Başkomutan Mustafa Kemal Paşa böyle diyordu Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’ya, “Bir rüya görmüş gibiyim İsmet!”
19 Mayıs 1919’dan başlayarak 3 yıl 3 ay 22 gün boyunca yaşadıkları rüya gibiydi sahiden. Sadece akla, bilime ve Uluslarına güvenenlerin, “Umutsuz durumlar yoktur. Umutsuz insanlar vardır. Ben umudumu hiçbir zaman yitirmedim.” diyenlerin görebildikleri bir rüya!
Aynı saatlerde, işgal süresince tam 39 ay tavan aralarında, sandık diplerinde köşe bucak saklayıp işgalcilere kaptırmadıkları kırmızı perdeler, elbiselik kumaşlar ve beyaz patiskalarla harıl harıl Türk Bayrağı dikiyordu İzmir’in yiğit kızları, kadınları. Başkomutanları gibi Onlar da inanmışlardı o kutlu güne ve kavuşmuşlardı işte. Az sonra gün aydınlanacak, sokaklara dökülecekler, muzaffer Ordu’nun kahraman askerlerini karışlayacak, İzmir’i bayraklarıyla gelincik tarlasına döndürecek, dağlarında çiçekler
açtıracaklardı.
HASAN TAHSİN’İN KANI YERDE KALMADI
15 Mayıs 1919’da Emperyalist devletlerin kuklası Yunan Hükümeti’nin İzmir Rıhtımı’na çıkardığı Palikarya’ya “İlk Kurşun”u sıkıp oracıkta şehit edilen gazeteci Hasan Tahsin’in temiz kanı yerde bırakılmamış, tutuşturduğu isyan kıvılcımı ile harlanan bağımsızlık ateşi işgalci emperyalistler ve kuklaları ile hain işbirlikçilerini yakıp kavurmuş, önüne katıp ham hayalleriyle birlikte denize dökmüştü.
26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz 5 günde kesin zaferle sonuçlanmış, Büyük Millet Meclisi Orduları 10 gün gibi inanılmaz bir sürede İzmir’e girmiş, Türk Ulusal Bağımsızlık Savaşı kazanılmış, vatan kurtarılmıştı. İstanbul’dan, yurdun her yerinden ve dünyadan gazeteciler, politikacılar, devlet adamları, hatta zafere inanmayanlar bile akın akın İzmir’e koşar, tebrik kuyruğunda yerlerini almaya çalışırken İngiliz donanmasının hâlâ limandan ayrılmaması sabırları zorluyordu. Bir kaç gün sonra Mustafa Kemal Paşa’nın anlayacakları dilden konuşmasıyla bu anlamsız inat kırıldı ve işgalci emperyalistlerin savaş gemileri uyruklarında olanları alıp, denizde çırpınan Yunan askerlerine bakmadan limanı terk ettiler.
Mustafa Kemal Paşa ve Türk Ulusu karşısında uğradıkları bu ağır yenilginin gururlarında açtığı onulmaz yarayı, yüzyıllardır sömürdükleri Mazlum Milletler için yarattığı umudu ve ardından imzalamak zorunda kaldıkları Lozan Antlaşması’yla uğradıkları hezimetin utancını İngiltere de, diğer emperyalist devletler de 100 yıldır hiç unutmadılar. Mustafa Kemal Atatürk ve Kemalist Devrimcilerin bu ödünsüz antiemperyalist milliyetçilikleri ile
günümüz yöneticilerinin teslimiyetçiliği arasındaki derin uçurum içimizi acıtsa da, Atatürk’ün aşıladığı bağımsızlık aşkının İzmir’in dağlarında ve vatanın dört bir yanında açtırdığı özgürlük çiçeklerini Türk Ulusu’nun sonsuza dek soldurmayacağına yürekten inanıyoruz. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak; Atatürk’ün akıl ve bilim yolunda Kemalizm’in namus sesini bir sis Çanı gibi yurdumuz semalarına asarak Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ne ulaşma azim ve kararı ile İzmir’in kurtuluşunun 101. yılını kutluyor, Büyük Atatürk ve Kuvayı Milliye kahramanlarımızı, aziz şehit ve
gazilerimizi minnetle, şükranla yad ediyoruz.”