Soru : Camiide sesli Kur’an okunuyor ve bazı dinleyenler de var. Bu durumda namaz kılmamız caiz midir?
Cevap : Kur’an-ı Kerim’i okumak ibadettir. O anlaşılsın diye inmiştir. Hem lafzı, hem de manası Allah (cc )’ın Kelamıdır, mu’cizedir.Hatim etmek ve okumak sünnettir. Dinlemek ise farz-ı kifayedir. Kur’an okunurken dinleyen varsa orada namaz kılmak caizdir.
Kur’an’ı okuyan için her harfine on sevap yazılır.Ayrıca, genelde farzlar sünnetlerden daha sevaptır. Üç yerde ise tersinedir. Yani sünnet farzdan daha sevaplıdır.
- Kur’an’ı okuyan dinleyenden daha çok sevap alır.
- Selam vermek sünnet almak farzdır ama selam vermek daha sevaptır.
- Borçlunun borcunu vermesi farzdır ama borç verenin borcu geri almayıp, bağış yapması sünnettir.
Bu üç durumda sevabın çoğunu Sünneti işleyen alır.
Soru: Camii, minare, Kur’an kursu, yol, okul, yurt vb. yapılması için zekat verilebilir mi ?
Cevap: Hayır, verilmez. Bu ve benzeri yerlere zekat niyetiyle verilen mal zekat yerine geçmez. Zekat müslüman, fakir insanın hakkıdır. Zekatta temlik yani fakirin, verilen zekat malına tam sahip olması şarttır. Verilen zekat, fakirin mülküne geçmediği sürece zekat verilmiş sayılmaz. Onun için iyi araştırıp, takipçisi olmak lazımdır.Zekat ya bizzat şahsa teslim edilmeli veya vekil aracılığıyla (vekile güvenmek şartıyla) yerine ulaştırılmalıdır.
Yurt binasına zekat verilmez ama orada barınan öğrencilere verilebilir. Bazı vakıf ve derneklerin zekat hesabı açarak fakirlere dağıtmak üzere zekat toplamaları caizdir. Fakirlere ulaştırmaları için güvenilir olan dernek ve vakıflara zekatımızı verebiliriz. Çok iyi Araştırılmalıdır güvenilirliği.Soruda geçen yerlere de sadaka olarak yardımlar yapılabilir.
Soru: Besmele ve Ayet-i Kerime’ler müzik aletleriyle söylenir mi?
Cevap:Allah’ın (cc) ayetlerini okumak ibadettir.Allah’ın (cc) ayetlerini müzik aletleriyle beraber okumak kesinlikle caiz değildir. Allah (cc) Kuran’da, ayetlerini eğlence konusu yapmayı, küçümsemeyi ve insan sözleri gibi değerlendirmeyi bütün Müslümanlara yasaklamıştır. Dinin kutsallarını korumak farzdır. Bazı düğün/nikah merasimlerinde, damat/gelin salona girerken besmeleyi müzik aletleri eşliğinde söylüyorlar.
Besmele de Allah’ın (cc) ayetlerinden bir ayettir. Bu işi kim icad ettiyse “kötü bir adet geriye bırakan kimse” sınıfına girer. (من سن سنة سيئة)
Her okundukca bunu ilk ihdas eden kimseye de günahı yazılır. Güzel ve hoş görenler de vebal altındadırlar. Bu durumda olan kimseler hemen bu yanlıştan dönmeli ve tevbe etmeliler.
Allah’ın ayetleri insanların seslerinin eğlencesi değildirler.Kur’an tercümesini de müzik eşliğinde okumak caiz değildir.Kuran ayetlerini halk karşısında iki kişinin düet yaparak okuması da uygun değildir. Ancak talim maksadıyla 2, 3, 4… kişi beraber (müzik aletleri olmadan) okuyabilirler.
Soru: İhtiyaç sahibine zekatımı verince; “Bu benim zekatımdır.“ demem gerekir mi?
Cevap:Hayır, gerekmez. Zekat vermede niyet, zekatın sıhhatinin (geçerliliğin) şartlarından biridir. Niyetin kalben yapılması kafidir. Dil ile söylenmesi gerekli değildir.Fakire zekat verirken kişinin niyeti kalben zekat olur. Ancak diliyle bunun hibe veya bağış olduğunu söyleyerek de verebilir. Fakiri, muhtacı “Bu benim zekatımdır, fitremdir.“ diyerek, mahcup etmemek gerekir.Zekat için mal ayırırken veya fakire verirken (temlik ) içimizden niyet etmemiz yeterlidir. Hatta para veya mal fakirin elindeyken de niyet etsek caizdir. Ama fakir, verdiğimiz parayı veya malı kullanmış ise, artık zekata niyetimiz caiz olmaz.
Soru:Zekatımı verdiğim kimseyi fakir zannediyordum ama sonradan durumunun iyi olduğunu anladım. Ben zekatımı vermiş oldum mu? Yoksa yeniden mi vermeliyim?
Cevap:Zekat veren mutlaka taharride bulunmalıdır. Yani zekat vereceği kimseleri iyice araştırmalıdır.
Araştırma yaptıktan sonra zekat verilecek kimselerden olmadığı ortaya çıksa dahi verdiği zekat geçerlidir. Tekrar vermesi gerekmez.
Çünkü araştırma yapmıştır.Araştırma yapmadan zekatını birine verse ve sonra da fakir olduğu anlaşılsa, zekatı tamamdır. Yani zekatı yerini bulmuştur. Tekrarı gerekmez.
Fakat araştırma yapmadan, zekatını, muhtaç/ fakir olduğunu zannederek birine verse ama verdiği kimse zengin çıksa zekatını vermemiş sayılır. Yeniden zekatını vermesi gerekir. Çünkü araştırma yapmamıştı. Burada dikkat edilmesi gereken konu araştırma yapma konusudur.
Soru:Sabah namazının sünnetinden önce veya farzından sonra kaza namazı kılabilir miyim?
Cevap:Evet, kılabilirsiniz. İmsaktan güneş doğuncaya kadar sabah namazının sünnetinden başka nafile namaz kılmak mekruhtur. Ama kaza namazı kılmak caizdir. Kaza namazını sabah namazının sünnetinden veya farzından önce de, sonra da kılmak caizdir.Kural olarak şunu söyleyebiliriz; Kaza namazı Güneş doğduktan sonra ve güneş batmadan önceki 45 dakika ve öğleden önceki yaklaşık 20 dakika dışındaki tüm vakitlerde kılınabilir.