Soru:Yılbaşını kutlamak caiz midir?
Cevap:Hayır, caiz değildir. Yılbaşı; Doğru tarihte olmasa da Hristiyanların İsa (as)’ın doğum günü olarak kutladıkları dini ve kültürel bayramlarıdır. Bir Müslümanın Hristiyanlara ve Yahudilere inanç, amel ve ahlaki konularda benzemesi haramdır. Yılbaşında Hristiyanlar ibadet olarak ayinler ve kutlamalar gerçekleştirirler. Müslümanların bu ayinlere ve kutlamalara katılması haramdır. Bu gecede noel hazırlıkları veya özellikle kumar, alkol vb. eğlenceler düzenlemek Müslümanlar için caiz değildir.
Soru:Oruç tutmamızın uygun olmayan günler hangileridir?
Cevap:Yılda beş gün var ki bu günlerde oruç tutmak tahrimen mekruhtur. Ramazan bayramının 1. günü ve Kurban bayramının 4 gününde oruç tutmak yasaktır.Keffaret orucu bu günlere denk gelirse keffaret bozulur ve yeniden başlamak gerekir.Sadece Cuma günlerinde nafile oruç tutmak tenzihen mekruhtur. Bir gün öncesiyle veya sonrasıyla beraber tutmak daha iyi olur.
Aynı Cuma günü gibi yalnız Cumartesi veya yalnız Muharrem’in onuncu gününde de nafile oruç tutmak tenzihen mekruhtur. Ama bir gün öncesinden veya sonrasından tutmanın mahzuru yoktur.
Soru:Kardeşleri olan fakat öz çocuğu olmayan bir kişi bakımını üstlenip büyüttüğü kız veya erkeğe bütün malını öldükten sonrası için vasiyyet edebilir mi?
Cevap:Dinimizde kimlerin varis olduğu, kimlerin olmadığı tek tek açıklanmıştır. Duruma göre kardeşler de varistir. Zaten varislere vasiyyet caiz değildir. Kendi çocuğu olmayan, (babası-annesi başkası olan) bakıp – büyüttüğü şahsa kendisinin ölümünden sonrası için vasiyyet edebilir. Ama bu malın üçte birini geçemez. Geri kalan, varislerin hakkıdır. Bu hakkı Allah ( cc ) vermiştir.Kişi hayatta iken mülkünü tasarrufta muhayyerdir. (serbesttir.) Varislere karşı adaletli olmak kaydıyla, malını ölmeden önce, yetiştirdiği kişinin mülkiyetine geçirebilir. O zaman varisler karışamaz.
Ayrıca; Allah ve Rasulüne isyanla, günahla zamanını geçiren birine vasiyyet etmekte mekruhtur .
Soru : Zemzem suyuNedir , Ne anlamamı vardır ve Kim Bulmuştur. ?
Cevap : Allah Resûlü “Allah, İsmail’in anasına rahmet etsin! Şayet o, (suyun etrafını çevirmede) acele etmeseydi, zemzem, akan bir pınar olurdu.” (Buhârî, Ehâdîsü’l-enbiyâ, 9) demişti zemzem suyunun hikâyesini anlatırken. Bu, aynı zamanda Hz. Hacer’in de hikâyesiydi. Hz. İbrahim hanımı Hacer’i ve oğlu İsmail’i Filistin’den getirip Mekke’ye yerleştirmişti. O zamanlar kimsenin yaşamadığı bu kızgın çölün ortasında kucağında bebeğiyle Rabbine emanetti Hz. Hacer. Günler sonra yanında getirdiği erzak ve su bitti. Oğlu susuzluktan kıvranıyordu toprağın üstünde. Onu öyle görmeye dayanamıyordu. Kalktı yakınındaki Safâ tepesine koştu. Etrafına baktı kimseyi göremedi. Sonra karşıdaki Merve tepesine koştu, yine kimse yoktu. Bu halde iki tepe arasında yedi defa gitti geldi. En son Merve’ye çıktığında bir ses işitti ve yardım istedi. Bunun üzerine bir melek göründü, topuğuyla (ya da kanadıyla) bulunduğu yeri kazdı ve nihayet bereketi günümüze kadar gelen zemzem suyu ortaya çıktı.
Soru: Namaz kılanın önünden geçmek günah mıdır?
Cevap:Evet, günahtır. Evvela namaz kılan dikkat etmelidir. Ya insanların geçmeyeceği yerde namaza durmalı veya önünde sütre vb. bir şey olmalıdır. Bu sütre bir ağaç, değnek, sandalye gibi şeyler olabilir. Yer sert olurda değnek dikilemezse uzunluğuna bırakılır. Eğer yer yumuşaksa uzunlamasına veya yay gibi kavisli bir çizgi çizilir. Cemaatle namaz kılan imamın önüne sütre koymak yeterlidir. Zaten camilerde secde yerinin ilerisinden geçmek caizdir. Camide de en doğrusu uygun yerde namaz kılmaktır. Sütresiz de olsa namaz kılanın önünden geçilirse namazı bozulmaz.
Soru:Namazda gülmek namazı ve abdesti bozar mı?
Cevap:İbadetlerde ve özellikle namazda aslolan ciddi, samimi ve ihlaslı olmak, Rabbimizin huzurunda huşuyla namazı kılmaktır. Ve kulun, Allah’a (cc) en yakın olduğu secdede, yani alnını ayakları hizasına koyduğu anda huzuru tatmasıdır.Ama namaz içinde istemeyerek te olsa gülme olursa ;
– Tebessümle gülen yani güldüğünü kendisi bile işitmeyenin namazı da, abdesti de bozulmaz.
– Eğer yanındakiler değil de kendisi duyacak kadar güldüyse, namazı bozulur ama abdesti bozulmaz. Namazını yeniden kılması gerekir.
-Eğer namaz içinde gülmesi yüksek sesle olur ve yanındakiler de işitirse hem namazı ve hem de abdesti bozulur. Yeniden abdestini alır ve namazını iade eder.
Soru : Kabir üzerine su dökmenin dinimizde yeri var mıdır?
Cevap : Mevtayı kabre defnedip, her şeyi bitirdikten sonra toprağın üzerine su dökmek Sünnettir.
Dinimizde yeri vardır. Bizzat Peygamber Efendimiz (sav) vefat eden sahabenin kabri üzerine su dökmüştür.(Bu suyla cenaze serinler, düşüncesi yanlıştır. )
Kabre su dökmenin iki sebebi vardır;
1) Toprak suyla daha da yerleşir. Rüzgarla savrulmaz ve kokunun yayılmasını engeller.
2) Kabir üzerinde yeşillik olur. Kabire su dökülmesi yeşilliği artırır. Yeşillik Allah’ı (cc) her zaman tesbih eder. Ölü istifade eder.