Adnan Arslan Hoca İle Soru Cevap

Adnan Arslan
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Soru:Kabristanda cenazeyi defnetme esnasında kabre basmak caiz midir?

Cevap:Eğer bir zaruret yoksa caiz değildir. İslam’da insanoğlunun dirisi hürmete layık olduğu gibi ölüsü de hürmete layıktır. Bir zaruret yokken kabri çiğnemek, üzerine oturmak veya üzerinden geçmek uygun değildir. O kabirde yatana saygısızlık olur. Ama kenarına oturmanın mahzuru yoktur.

 

Soru:Zekatımı verdiğim kimseyi fakir zannediyordum ama sonradan durumunun iyi olduğunu anladım. Ben zekatımı vermiş oldum mu? Yoksa yeniden mi vermeliyim?

Cevap:Zekat veren mutlaka taharride bulunmalıdır. Yani zekat vereceği kimseleri iyice araştırmalıdır.Araştırma yaptıktan sonra zekat verilecek kimselerden olmadığı ortaya çıksa dahi verdiği zekat geçerlidir. Tekrar vermesi gerekmez.Çünkü araştırma yapmıştır.Araştırma yapmadan zekatını birine verse ve sonra da fakir olduğu anlaşılsa, zekatı tamamdır. Yani zekatı yerini bulmuştur. Tekrarı gerekmez.Fakat araştırma yapmadan, zekatını,  muhtaç/ fakir olduğunu zannederek birine verse ama verdiği kimse zengin çıksa zekatını vermemiş sayılır. Yeniden zekatını vermesi gerekir. Çünkü araştırma yapmamıştı. Burada dikkat edilmesi gereken konu araştırma yapma konusudur.

 

Soru:Namaz kılıyorken zamm-ı surelerden önce besmele okumak gerekir mi?

Cevap:Hayır, gerekmez. Besmele, her namazda sübhaneke okunan yerlerden sonra ve her rekatta okunan fatihadan önce okumak sünnettir, Şafii  mezhebine göre  ise okumak farzdır.Ayrıca zamm-ı surelerden önce besmele okunmaz.    Yani sübhaneke okunan yerlerde;sübhaneke – euzu- besmele- fatiha-amin-zamm-ı sure ve rüku… Şafii mezhebine göre ise Fatiha ve zamm-ı sürelerden önce besmele çekmek gerekir.Diğer rekatların hepsindeki ( tabii zamm-ı sure okunan yerlere göre ) sıra;         besmele-fatiha-amin-zamm-ı sure ve rüku…

 

Soru:Namazımın rekatlarında şüphe ediyorum.  Ne yapmam gerekir?

Cevap:Evvela şu bilinmeli ki yerine getirdiğimiz ibadetler şüphelerden beri olmalıdır. Bir kimse, kıldığı namazın rekatlarının 1. rekat mı, 2. rekat mı olduğunda şüphe etse ve bu şüphe ömründe ilk defa meydana gelse o namazı yeniden kılması gerekir.Bu kimse, rekat konusunda daha önce de şüpheye düştüyse kalben araştırma yapar ve karar verir. Namazı yeniden kılması gerekmez. Şüpheyle kıldığı namazların sonunda sehiv secdesi yapar. Namazı tamam olur.

Örnek; Zaman zaman rekat konusunda şüphe eden bir kimse, sabah namazını bir mi, iki mi kıldım diye şüphe etse ve kalben bir rekat kıldığına karar verse, ona bir rekat daha ekler ve sonunda sehiv secdesi yapar. Eğer kalben karar veremezse azını kabul eder ve bir rekat daha ekler. Yalnız 1. rekatta da tahiyyata oturur. Çünkü, iki rekat kılma ihtimali de vardır ve sehiv secdesiyle sabah namazını tamamlar.

 

Soru:Dört ve üç rekatlı farz ve vacib namazların ilk oturuşu unutarak terk edilse namaz caiz olur mu?

 

Cevap:Evet, caizdir. İadesi gerekmez. Yalnız birinci oturuş, eğer unutarak ( sehven) terk edilmiş ise namazın sonunda sehiv secdesi yapar. Sehiv secdesi şöyle yapılır; yalnız namaz kılan şehadetten sonra salli / barik’ten önce sağa / sola selam verir, iki secde yapar ve yeniden tahiyyat, salli, barik, rabbena dualarını okur ve tekrar selamla namazını tamamlamış olur. İmam ise yalnız sağa selam verir ve münferidin (yalnız kılanın ) yaptıklarını yapar. Böylece imamın da cemaatin de namazı tamam olur.

Namazın vaciplerini kasden terk etmek tahrimen mekruhtur. İlk oturuş da vacibdir. Kılınan namaz geçerlidir, kişinin uhdesinden düşer,lakin ilk oturuşu kasden terk edenin yeniden kılması vacibdir.

 

Soru : Nisab üzeri malımızın üzerinden bir yıl geçtikten ve zekat farz olduktan sonra iflas etse ( zayi olsa ) zekat gerekir mi?

Cevap : Bir malda zekat borcu oluştuktan sonra, bu malın aslı, daha zekatı ödenmeden önce çalınsa, kaybolsa, gasbedilse veya şahsın  iflas etmesi gibi bir yolla zayi olsa; şahıs ister ödeme imkanına sahip olsun, isterse de olmasın, zekat borcu onun zimmetinden düşer. Yani zekat vermesi gerekmez. Fakat bu malı bağış, hibe yaparsa zekat borcu düşmez.Yani zekâtını vermesi gerekir. Yine malının zekatını vermek farz olduktan sonra bir ev alsa zekatını vermesi farzdır. Zaten zekat tahakkuk etmeden ev alsa  veya tasarrufta bulunsa zekat gerekmez.Fakat zekat farz olduktan sonra dağıtılması gereken kısmı ( malın aslı değil ) helak olsa, o zaman zekatı vermek gerekir.

 

Soru:Borsada ticaret yapmak caiz midir?

Cevap:Evet, şartlı olarak caizdir. Eğer borsadaki şirket İslamî şartlara dikkat ediyor ve helal ticaret yapıyorsa; buranın hisselerini almak ve satmak caizdir. Çünkü kar da zarar da mümkündür. Eğer şirket İslam’ın uygun görmediği şeylerin ( içki, faiz vb. ) ticaretini yapıyorsa; buraya hissedar olmak caiz değildir. Faizle ticaret yapan iş yerlerinin  veya faizli bankaların hisse senetlerini almak-satmak, velev ki kar-zarar ortaklığı olsun, caiz değildir.“Borsa oynamak”tan kastedilen, eğer şirket hisseleri üzerinde manipülasyon yapmak, kumar oynamak ise borsa oynamak da, buna yardımcı olmak da caiz olmaz. Aynı zamanda borsa ticareti müslümanın hem ibadetlerini hem de asli işini aksatmamalıdır.

 

Soru:Arkadaş gurubuma yemek yerlerken tevafuken denk geldim. Beni çağırmamışlardı. Yemin ederek “Vallahi çağırsanız  da sizin yemeğinizi gelip yemeyeceğim.“ dedim. Ne yapmam gerekir?

Cevap:Ya yemininizi tutacak, davet etseler de gitmeyeceksiniz. Veya yemininizi bozacak ve eğer ortam meşru bir ortam ise dostlukları kesmemek adına ikram edilen  yemeği yiyerek yemin keffareti ödeyeceksiniz.Yemin Keffareti; ya on fakiri  bir gün sabah-akşam yedirmek veya bir fakiri on gün sabah-akşam yedirmek veya on fakiri  giydirmekten ibarettir. On fakire ayrı ayrı fitre miktarı (sadaka-i fıtr) para da verilse olur. Eğer maddi durumunuz müsait değilse üç gün peş peşe oruç tutarsınız.

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu
Süper Lig
BAŞARILAR HATAYSPOR!
Devamı
# Team P W D L PTS