Soru : Eli bilekten alçıda olan özürlü birisi imamlık yapabilir mi?
Cevap : Fıkhi bir tabir olarak ibadette sahibi özür; devamlı burundan kan akıntısı, devamlı idrar kaçırma, devamlı yellenme, yaranın sürekli akması vb. bir bedeni özrün tam bir namaz vakti, abdest alıp namaz kılacak kadar bile olsa kesilmeden devam etmesi ve bu durumun, takip eden her namaz vaktinde en az bir defa da olsa tekrarlanmasıdır. Bu şekilde özürlü olan bir kişi beş vakit namaz için her bir vakitte ayrı ayrı abdest almalıdır. Bu kimse aynı zamanda sağlıklı kişilerden oluşan cemaate de imamlık yapamaz.Fakat herhangi bir uzvunda alçı, sargı, v.b. bir durumu olan kimse ise fıkıhtaki sahibi özür gibi değildir. Alçılı kimse alçılı olan uzvun üzerini mesh ederek aldığı abdest ile ( bozulmadıkca ) birden fazla vakit namazı kılabileceği gibi cemaate de imamlık yapması caizdir.
Soru:Dört ve üç rekatlı farz ve vacib namazların ilk oturuşu unutarak terk edilse namaz caiz olur mu?
Cevap:Evet, caizdir. İadesi gerekmez. Yalnız birinci oturuş, eğer unutarak ( sehven) terk edilmiş ise namazın sonunda sehiv secdesi yapar. Sehiv secdesi şöyle yapılır; yalnız namaz kılan şehadetten sonra salli / barik’ten önce sağa / sola selam verir, iki secde yapar ve yeniden tahiyyat, salli, barik, rabbena dualarını okur ve tekrar selamla namazını tamamlamış olur. İmam ise yalnız sağa selam verir ve münferidin (yalnız kılanın ) yaptıklarını yapar. Böylece imamın da cemaatin de namazı tamam olur.Namazın vaciplerini kasden terk etmek tahrimen mekruhtur. İlk oturuş da vacibdir. Kılınan namaz geçerlidir, kişinin uhdesinden düşer,lakin ilk oturuşu kasden terk edenin yeniden kılması vacibdir.
Soru: Sabah Namazı vaktinde kaza namazı kılabilir miyim?
Cevap: Evet,kılabilirsiniz. İkindi namazından sonra,Akşam namazından önce de kaza namazı kılınabilir. Bu üç zamanda nafile namazı kılınmaz. Güneş doğarken, öğlen namazı vakti yaklaşırken ve akşam batarken, bu üç kerahat vaktinde kaza da nafile de kılınmaz.
Soru:Televizyonda Kur’an okunurken secde ayeti okundu. Secde etmem gerekir mi? Hanımlar özel hallerinde Kur’an dinlerken secde ayetini duyduklarında secde yapmaları gerekir mi?
Cevap:Kur’an-ı Kerim’de 14 secde ayeti vardır. Bunlardan herhangi birini okuyana, dinleyene veya işitene tilavet secdesi yapması vaciptir.Secde ayetini televizyon, radyo, telefon vb. aletlerden dinleyen veya duyan birinin ya hemen (Müstehab olan hemen yapmaktır.) veya daha sonra tilavet secdesi yapması vaciptir.Hanımefendiler özel hallerinde (Ay hali veya lohusalık hali gibi) secde ayetini dinlediklerinde veya duyduklarında tilavet secdesi yapmaları gerekmez. Bu durumda, onlara namaz kılmak farz olmadığı gibi tilavet secdesi de vacip değildir.
Secde ayetini yazmak veya secde ayetine bakmakla da tilavet secdesi vacip olmaz.
Soru: Cuma günleri vefat etmiş bulunan annem ve babam için Yasin Suresini okuyorum. Doğru yapıyor muyum?
Cevap:Evet, caizdir. Vefat eden birinin yerine vekaleten hac yapmak nasıl caiz ise okuması ibadet olan Kur’an-ı Kerim’i tilavet edince meydana gelen sevabı anne ve babaya bağışlamak da caizdir.Tabi ki Kur’an-ı Kerim okunsun, anlaşılsın, hayata tatbik edilsin diye indirilmiştir. Aynı zamanda okumakta sevaptır.
Ancak cuma gece ve günleri sünnet olan Kehf Suresini okumaktır. Peygamber Efendimizin kendisi fiili olarak cuma günleri Kehf Suresini okurdu ve kavli olarak da bu sureyi okumamızı buyurmuşlardır. Yasin Suresi okunmasın, denilemez ama tavsiye edilen Kehf Suresini okumaktır.
Soru: Kabir azabı diye bir şey var mıdır? Münker-Nekir kabirde soru soracak mıdır?
Cevap: Evet, kabir hayatı vardır. Kabir ya Cennet bahçesi veya Cehennem çukuru gibidir.Evet, Münker-Nekir Melekleri; Rabbın kimdir?Dinin nedir? Peygamberin kimdir? sorularını soracaklardır.Kabir azabı vardır ve haktır. Şefaat vardır ve haktır. Kadere iman konusu İmanın altı şartından olmazsa olmazıdır. Biz Ayetler ve Hadislerle bunların hak olduğuna iman etmişiz.Kuran’ dan herhangi bir Ayeti inkar, ayete; “bu Allah sözü değildir” demek, hafife almak, dalga geçmek, şüphe etmek kişiyi imanın dışına çıkarır. (Allah korusun) Kuran-ı Kerim Allah’ ın (cc) kelamıdır. Hem lafzı hem manası Mucizedir. Kıraatı ibadettir. Her harfine on sevap verilir. Hatim de duası da hafızlık da Sünnete uygundur. Bunlardan meydana gelen sevabı sağlara da ahirete göçenlere de bağışlamak CAİZ’ dir.
Müslüman halkımızın itikadını bozmak, onları şüpheye sokmak isteyenleri Allah (cc) ıslah etsin.
Soru: Kızılay kan bağışı için cami önünde kampanya yapıyor. Ben nafile (yani farz, vacib olmayan) oruç tutuyorum. Kan versem orucum bozulur mu?
Cevap: Hayır, bozulmaz. Kan bağışında bulunmak sevabı çok olan salih ameldir. Ramazan ayı orucu dahi olsa kan vermek orucu bozmaz. Ancak vücudunun zayıf düşmesi ve sağlığının etkilenmesi söz konusu olursa, kan vermek mekruh olur. Yine de bozulmaz, kaza veya keffaret gerekmez. Oruca devam ederiz. Eğer hasta olurda doktorlarımızın verdiği ilaçları kullanıp orucu bozarsak, ilerde gününe gün kaza yaparız.Kan verilen kişinin de durumu aynıdır. Orucu bozulur, ilerde gününe gün kaza yapar.
Soru:Vefat eden babamdan dolayı anneme ve bazı kardeşlerime devlet maaş bağladı ama bazılarımıza bağlamadı. Kardeşlerimiz varisler olarak maaşlarını bizimle paylaşmalı değiller mi?
Cevap:Babanın vefatından dolayı tahakkuk eden maaş mirasa mahal ( konu ) değildir, şahsidir.Devlet maaş bağlayacağı yerleri mevzuatla kayıtlamış ve tadad etmiştir. Devlet, memuruna veya başka bir işte çalıştırdığı kimselere maaş verdiği gibi, çalıştırmadığı kimselere de maaş bağlayabilir.Kanun kime hak tanımışsa onlar maaşı alırlar. Bundan dolayı maaş bağlanmayan kardeşler hukuken olduğu gibi, diyaneten de vefat eden babadan dolayı anneye ve bazı kardeşlere bağlanmış olan maaşa hak sahibi olmazlar.