Adnan Arslan Hoca İle Soru Cevap

Adnan Arslan
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Soru: Ben müteahhitim. Ticari olarak ev ve işyerleri yapıyor ve satıyorum. İnşaat esnasında zekât vermem gerekir mi?

Cevap: Evet, gerekir. Yaptığınız bina hangi aşamada ise her sene zekât vereceğiniz tarihte inşaatın bitmiş olan kısmının maliyeti ne kadarsa, ona göre zekâtını vereceksiniz. Zekât hesabınız, Ramazan’dan Ramazan’a ise ve o yıl inşaatın hangi aşamasında iseniz, mesela %30 kadarında iseniz ve maliyeti ne kadarsa, o yıl ki borçlarınızı çıktıktan sonra, 1/40 (%2,5) zekât verirsiniz. İnşaat, %50 ise ona göre, %90 ise ona göre zekâtını sene bitince vereceksiniz. Yani ne kadarı bitmişse o miktardan yine o yılki borcunuzu düşerek zekât vereceksiniz. İnşaat tamamlandıktan sonra bir emlakçı gibi elinizde kalan daire ve iş yerlerinden yine bir senelik borçları çıktıktan sonra zekâtını verirsiniz.

 

Soru:Ay halinde veya lohusalık halinde kuran okuyup, namazı ve orucu eda edebilir miyim?

Cevap:Evet, dua niyetiyle bazı ayetler okunabilir. Bu durumdaki hanımefendi namaz kılmaz, oruç tutmaz. İlerde namazı  kaza etmez fakat orucun kazası farzdır.Allah’ın Kelamı Kuran-ı Kerimi ay hali veya lohusa olan birinin eline (kılıfsız) alması caiz değildir. Bu durumdaki kişinin bir bineğe binerken ;

سُبْحَانَ الَّذِي سَخَّرَ لَنَا هَٰذَا وَمَا  كُنَّا لَهُ مُقْرِنِينَ (zuhruf,13) Binekten inerken; رَّبِّ أَنزِلْنِي مُنزَلًا مُّبَارَكًا وَأَنت خَيْرُ الْمُنزِللِينَ (mü’minun,29)

Bir musibet esnasında : إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ ve رَاجِعُونَ (bakara,256) gibi ayetleri okuması veya bir işe başlarken besmele çekmek, Fatiha, Ayet’ül kürsi, Felak, Nas ve İhlas Surelerini  dua ve zikir niyetiyle, Allah’ı hatırlamak düşüncesiyle ezberden okuması caizdir.

Bu durumlarda Kur’an’ı dinlemesi ve Ayetlere bakması caizdir. Sırf Kur’an’ı okumak niyetiyle olursa,caiz değildir.

 

Soru:Çocukları olmayan eşlerin, tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmaları caiz midir?

Cevap:Evet, caizdir ama şartları vardır. Her şeyden önce bu uygulama taşıyıcı annelik şeklinde olmamalı, evli / nikahlı eşler arasında olmalıdır. Taşıyıcı annelik caiz değildir. Yani çocuğun oluşumu bizzat nikahlı kocanın kendi hanımında olmalıdır. İster yakın akraba, ister yabancı birinin rahminde olsun bu uygulamayı yapmak caiz değildir. Sperm ve yumurtanın nikah akdi olan çiftlerin, kendisine ait olması şarttır, farzdır.Bu unsurların nikahsız, yabancılardan alınarak uygulanması kesinlikle haramdır.

 

Soru:Kur’an’ı ne kadar zamanda bir hatim etmemiz tavsiye edilir? Mealini okumamız hatim olur mu?

Cevap:Kur’an-ı Kerim’i ayda bir hatim etmek müstehaptır. Bazı alimler yılda bir, kırk günde bir veya haftada bir hatim yapmayı tavsiye etmişlerdir. Üç günden aşağıya okumak uygun görülmemiştir. Böyle çok kısa zamanda okumak tecvid kurallarını ihmal ettirebilir. Onun için müstehap görülmemiştir.

 

Kur’an’ın mealini okumak hatim sayılmaz ama sevabı çoktur. Ayrıca Allah’ın Kelamını anlamak için de en azından bir tefsir kitabı ( ayetleri açıklayan ve anlatan bir kitabı  ) okumak her müslüman için gereklidir.

 

Soru:Dört ve üç rekatlı farz ve vacib namazların ilk oturuşu unutarak terk edilse namaz caiz olur mu?

Cevap:Evet, caizdir. İadesi gerekmez. Yalnız birinci oturuş, eğer unutarak ( sehven) terk edilmiş ise namazın sonunda sehiv secdesi yapar. Sehiv secdesi şöyle yapılır; yalnız namaz kılan şehadetten sonra salli / barik’ten önce sağa / sola selam verir, iki secde yapar ve yeniden tahiyyat, salli, barik, rabbena dualarını okur ve tekrar selamla namazını tamamlamış olur. İmam ise yalnız sağa selam verir ve münferidin (yalnız kılanın ) yaptıklarını yapar. Böylece imamın da cemaatin de namazı tamam olur.

Namazın vaciplerini kasden terk etmek tahrimen mekruhtur. İlk oturuş da vacibdir. Kılınan namaz geçerlidir, kişinin uhdesinden düşer,lakin ilk oturuşu kasden terk edenin yeniden kılması vacibdir.

 

Soru: Bir kimse borcunu ödemediği halde kasten, bile bile; “Vallahi, billahi ben borcumu sana, kuruşu kuruşuna ödedim“ diye yemin etse ne yapması lazımdır?

Cevap: Bu, yalan yere yapılan yemindir ve en büyük günahlardandır. Bu çeşit yemine, “yemin-i ğamus“ denir. Böyle yapılan yeminin keffareti yoktur. Çünkü, keffaretle örtülecek ve silinecek bir günah değildir.

Bu kimse Allah (cc) adına, yalan yere yemin ettiği için (ki en önemli yemin, yaratan Allah(cc) adına yapılan yemindir. Yemin, yaratılan yani baba, kardeş veya çocuk vb. adına yapılmaz. Geçerli de değildir) pişmanlık duymalı ve iyi bir tevbe ile tevbe etmelidir. Karşı tarafa ne kadar zarar vermişse onu ödemesi ve helallik dilemesi farzdır.

 

Soru:Arkadaş gurubuma yemek yerlerken tevafuken denk geldim. Beni çağırmamışlardı. Yemin ederek “Vallahi çağırsanız  da sizin yemeğinizi gelip yemeyeceğim.“ dedim. Ne yapmam gerekir?

Cevap:Ya yemininizi tutacak, davet etseler de gitmeyeceksiniz. Veya yemininizi bozacak ve eğer ortam meşru bir ortam ise dostlukları kesmemek adına ikram edilen  yemeği yiyerek yemin keffareti ödeyeceksiniz.

Yemin Keffareti; ya on fakiri  bir gün sabah-akşam yedirmek veya bir fakiri on gün sabah-akşam yedirmek veya on fakiri  giydirmekten ibarettir. On fakire ayrı ayrı fitre miktarı (sadaka-i fıtr) para da verilse olur. Eğer maddi durumunuz müsait değilse üç gün peş peşe oruç tutarsınız.

 

Soru:Ezan okumanın, ezan ve kamet duası yapmanın hükmü nedir?

Cevap:Ezan ve kamet okumak erkekler için, farz namazların sünnetidir. Bu farz namaz eda veya kaza olsun fark etmez. Kadınlar farz namazlardan önce ezan ve kamet okuma konusunda mükellef değildir.

 

Ezan bitince ezan duasını okumak mendubtur. Kamet bitince dua yapılmaz. Cuma günleri dış ezandan sonra dua okunur ama Cuma namazında, Camii içinde okunan iç ezandan sonra ezan duası okunmaz.Sükunet içinde hutbe dinlenir hatta hatibin dualarına cemaat içinden “ Amiin “ der.

 

Soru: Enes bin Malik Kimdir?

Cevap: Allah Resûlü’ne hizmetiyle tanınan ve bu nedenle “hâdimü’n-nebî” lakabıyla anılan Enes b. Mâlik, hicretten on yıl önce Medine’de dünyaya geldi. Hz. Peygamber Medine’ye hicret ettiğinde on yaşında okuma yazma bilen zeki bir çocuktu. Annesi Ümmü Süleym tarafından Resûlullah’ın hizmetine verildikten sonra on yıl boyunca ona hizmet etti. Böylece Allah Resûlü’nün duasına nail olmanın yanı sıra bizzat onun terbiyesi ile yetişme ayrıcalığına da kavuştu. Yanında kaldığı süre zarfında Resûlullah’tan bir kez bile azar işitmedi. Hz. Peygamber’in duasının bereketiyle yüz yıldan fazla yaşayan Enes b. Mâlik, Hz. Peygamber’i vefatından sonra çok özlerdi. Her gece rüyasında gördüğü Allah Resûlü’ne, huzuruna çıkıp “Yâ Resûlallah! Küçük hizmet kârın geldi.” diyebilmeyi çok arzu ettiğini söylerdi. İki binden fazla rivayetle en çok hadis nakleden sahabîlerin üçüncüsü olan Hz. Enes, hicretin 93. yılında Basra’da vefat etti. – HZ. PEYGAMBER’İN HİZMETKÂRI ENES B. MÂLİK

 

Soru: Kaza kılarken yanında cemaatle namaza başlanırsa kaza namazını bozup cemaate katılmak gerekir mi?

Cevap: Hayır, gerekmez. İster tertip sahibi (üzerinde altı vakit namazdan az kaza borcu olana tertip sahibi denir.) olsun ister olmasın, başladığı kaza namazını kıldıktan sonra cemaate katılır. Yani sünnetlere benzemez. Yerine göre (rekat  durumuna göre) sünnet kılanın yanı başında cemaat namaza başlarsa sünneti keser cemaate uyar.

Kazaya başlanmamışsa ve tertip sahibi de değilse önce cemaatle vaktin namazı, sonra da kaza namazı kılınır. Asıl itibariyle namaz kazaya bırakılmaz. Büyük günahlardandır. Ölmeden namaz borçlarımızdan kurtulalım. Devir ve İskatın namaz borçlarımızı düşüreceği asla kesin değildir.

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu