Soru: Hacda ve umrede ihrama girmek ne demektir?
Cevap: İhram; hac, umre veya her ikisini beraber yapmak isteyen birinin, normal zamanda yapması helal olan fiil ve davranışları kendisine haram kılmasıdır. Yoksa bazılarının zannettiği gibi, iki beyaz örtüye bürünmek demek değildir. İhram, hac ve umrenin şartıdır. Erkeklere yasak olan şeylerden biri de giyeceklerden birini GİYMEMESİdir. Hanımlar ihramlıyken normal elbiselerini giyerler. Ama erkekler ihramlıyken dikili, örülü veya dokulu hiç bir şey giyemezler. Giyerlerse ihram yasağı işlemiş olurlar. Yoksa, iki beyaz ihram örtüsünün dikili, örülü veya dokulu olması caizdir. Örnek; palto dikili, örülü ve dokuludur. İhramlıyken biri bu paltoyu GİYEMEZ ama omuzlarına ATAR. Yani giymeyip üzerine atması caizdir. Burada önemli olan fiildir, eylemdir. Onun için halkımızın ihram dediği örtüyü giyilen atlete benzeyeceği için filketeyle tutturması mekruhtur.
Soru : Kuran-ı Kerime göre Hz. Zekeriya ( A S ) duası nedir ?
Cevap : İsrâiloğulları Allah’ı ve ahiret gününü unutmuşlar, Peygamberlerin kanlarını dökecek kadar azgınlıklarını artırmışlardı.##Onların eziyetlerinden Hz. Zekeriyya da nasibini almış ve türlü musibetlere maruz kalmıştı. Kendisinden sonra halkının doğru yoldan ayrılacağından endişe eden Hz. Zekeriyya (a.s.) peygamberliği, hikmeti, Allah’a daveti miras alacak bir evlatla rızıklandırılmayı arzuluyordu. Yaşının hayli ilerlemiş olması, hanımının ise ihtiyar ve kısır olması ümitsizliğini artırsa da Allah’ın her şeye kadir olduğuna dair imanı duasına yön verdi: “Rabbim, dedi; kemiklerim zayıfladı, saçım başım ağardı. Ve ben, Rabbim, sana (ettiğim) dua sayesinde hiç bedbaht olmadım. Doğrusu ben, arkamdan iş başına geçecek olan yakınlarımdan endişe ediyorum. Karım da kısırdır. Tarafından bana bir veli (oğul) ver.” (Meryem, 19/4-5) Âlemlerin Rabbinden beklediği cevap hiç gecikmedi:##“…Allah sana, kendisi tarafından gelen bir Kelime’yi tasdik edici, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamber olarak Yahya’yı müjdeler.” (Âl-i İmrân, 3/39).
Soru:Kardeşleri olan fakat öz çocuğu olmayan bir kişi bakımını üstlenip büyüttüğü kız veya erkeğe bütün malını öldükten sonrası için vasiyyet edebilir mi?
Cevap:Dinimizde kimlerin varis olduğu, kimlerin olmadığı tek tek açıklanmıştır. Duruma göre kardeşler de varistir. Zaten varislere vasiyyet caiz değildir. Kendi çocuğu olmayan, (babası-annesi başkası olan) bakıp – büyüttüğü şahsa kendisinin ölümünden sonrası için vasiyyet edebilir. Ama bu malın üçte birini geçemez. Geri kalan, varislerin hakkıdır. Bu hakkı Allah ( cc ) vermiştir.
Kişi hayatta iken mülkünü tasarrufta muhayyerdir. (serbesttir.) Varislere karşı adaletli olmak kaydıyla, malını ölmeden önce, yetiştirdiği kişinin mülkiyetine geçirebilir. O zaman varisler karışamaz.
Ayrıca; Allah ve Rasulüne isyanla, günahla zamanını geçiren birine vasiyyet etmekte mekruhtur .
Soru : Zemzem suyuNedir , Ne anlamamı vardır ve Kim Bulmuştur. ?
Cevap : Allah Resûlü “Allah, İsmail’in anasına rahmet etsin! Şayet o, (suyun etrafını çevirmede) acele etmeseydi, zemzem, akan bir pınar olurdu.” (Buhârî, Ehâdîsü’l-enbiyâ, 9) demişti zemzem suyunun hikâyesini anlatırken. Bu, aynı zamanda Hz. Hacer’in de hikâyesiydi. Hz. İbrahim hanımı Hacer’i ve oğlu İsmail’i Filistin’den getirip Mekke’ye yerleştirmişti. O zamanlar kimsenin yaşamadığı bu kızgın çölün ortasında kucağında bebeğiyle Rabbine emanetti Hz. Hacer. Günler sonra yanında getirdiği erzak ve su bitti. Oğlu susuzluktan kıvranıyordu toprağın üstünde. Onu öyle görmeye dayanamıyordu. Kalktı yakınındaki Safâ tepesine koştu. Etrafına baktı kimseyi göremedi. Sonra karşıdaki Merve tepesine koştu, yine kimse yoktu. Bu halde iki tepe arasında yedi defa gitti geldi. En son Merve’ye çıktığında bir ses işitti ve yardım istedi. Bunun üzerine bir melek göründü, topuğuyla (ya da kanadıyla) bulunduğu yeri kazdı ve nihayet bereketi günümüze kadar gelen zemzem suyu ortaya çıktı.
Soru:Yılbaşını kutlamak caiz midir?
Cevap:Hayır, caiz değildir. Yılbaşı; Doğru tarihte olmasa da Hristiyanların İsa (as)’ın doğum günü olarak kutladıkları dini ve kültürel bayramlarıdır. Bir Müslümanın Hristiyanlara ve Yahudilere inanç, amel ve ahlaki konularda benzemesi haramdır. Yılbaşında Hristiyanlar ibadet olarak ayinler ve kutlamalar gerçekleştirirler. Müslümanların bu ayinlere ve kutlamalara katılması haramdır. Bu gecede noel hazırlıkları veya özellikle kumar, alkol vb. eğlenceler düzenlemek Müslümanlar için caiz değildir.
Soru: Besmele ve Ayet-i Kerime’ler müzik aletleriyle söylenir mi?
Cevap:Allah’ın (cc) ayetlerini okumak ibadettir.Allah’ın (cc) ayetlerini müzik aletleriyle beraber okumak kesinlikle caiz değildir. Allah (cc) Kuran’da, ayetlerini eğlence konusu yapmayı, küçümsemeyi ve insan sözleri gibi değerlendirmeyi bütün Müslümanlara yasaklamıştır. Dinin kutsallarını korumak farzdır. Bazı düğün/nikah merasimlerinde, damat/gelin salona girerken besmeleyi müzik aletleri eşliğinde söylüyorlar.
Besmele de Allah’ın (cc) ayetlerinden bir ayettir. Bu işi kim icad ettiyse “kötü bir adet geriye bırakan kimse” sınıfına girer. (من سن سنة سيئة)
Her okundukca bunu ilk ihdas eden kimseye de günahı yazılır. Güzel ve hoş görenler de vebal altındadırlar. Bu durumda olan kimseler hemen bu yanlıştan dönmeli ve tevbe etmeliler.
Allah’ın ayetleri insanların seslerinin eğlencesi değildirler.Kur’an tercümesini de müzik eşliğinde okumak caiz değildir.
Kuran ayetlerini halk karşısında iki kişinin düet yaparak okuması da uygun değildir. Ancak talim maksadıyla 2, 3, 4… kişi beraber (müzik aletleri olmadan) okuyabilirler.
Soru: Abdest aldıktan sonra azalarımdan bazısını yıkayıp yıkamadığım hususunda şüpheye düşüyorum. Abdestim oluyor mu?
Cevap: Eğer vesvese yapmıyorsanız veya bu tür şüpheleriniz çok olmuyorsa sadece şüphelendiğiniz uzvu yıkarsınız, abdestiniz tamamlanmış olur. Bu şüphe ister abdest alma esnasında olsun, isterse bittikten sonra olsun fark etmez. Sadece o uzvu yıkarsınız ve abdestiniz tamamdır.
Eğer vesvese sahibi iseniz veya bu şüphelenme sık oluyorsa, o vesveseye bakılmaz ve şüphelere de itibar edilmez. O azayı da tekrar yıkamak gerekmez. Abdest tamamdır.
Soru: Abdest alırken çıplak ayaklarımızın üzerine mesh edebilir miyiz?
Cevap: Hayır. Çıplak ayak üzerine mesh etmek kesinlikle caiz değildir. Abdest alırken her iki ayağı da yıkamak farzdır. Ehl-i Sünnet alimleri ittifakla bu hükmü vermiştir. Bu hüküm “sübutu da delaleti de kat’i nass ile yani Ayet-i Kerime ve hadis-i şeriflerle sabittir.” Peygamber Efendimiz (sav)’in ve Sahabe-i Kiram (ra)’ın abdest alınca çıplak ayaklarını daima yıkaması mütevatiren yani aklen yalan söylemesi caiz olmayan, her asırda kalabalık gruplar tarafından Hz. Peygamber (sav) ‘den rivayet edilen, haklarında en ufak şüphe bulunmayan Hadis-i Şerif’lerdir. Kesin bilgi ifade ederler.
Soru: Boy abdesti alırken biri bir şey sorsa cevap vermemiz gerekir mi?
Cevap: Hayır, gerekmez. Abdest veya boy abdesti (gusül) alırken konuşmak uygun değildir. Aslolan bir ibadet içindeyken inançla, tefekkürle meşgul olmaktır. Abdest esnasında kısa bir zaman da olsa dünyevi şeylerden uzak olmak iyi olur. Ancak zaruri bir durum söz konusu ise konuşmanın da mahzuru yoktur.
Soru:Adak kurbanını düğün yemeği olarak kullanabilir miyiz?
Cevap:Hayır, caiz değildir. Çünkü düğün yemeği ( velime ) verilen misafirlerin arasında fakirler olduğu gibi zenginler de olabilir.Adak kurbanını kesen kimsenin usul ve furu’ u ( baba, anne, dede, nine, çocukları ve torunları ) yiyemeyeceği gibi zenginler de yiyemez.
Bu adak kurbanımızı hiçbir menfaat beklemeden, tamamen fakirlere dağıtmak vaciptir.