Adnan Arslan Hoca İle Soru Cevap

Adnan Arslan
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Soru: Cuma namazının farzını  kılarken “niyet ettim bu vaktin farzını kılmaya, uydum imama“ desem, yeterli midir?

Cevap: Hayır, böyle niyet edilmesi Cuma namazının farzının niyeti için yeterli değildir.Çünkü “Cuma namazının farzı için“, “vaktin farzı“ diyerek niyet etmek olmaz. Zira asıl vakit, öğle namazının vaktidir. Doğrusu; “Niyet ettim, Allah rızası için Cuma namazının farzını kılmaya, uydum hazır olan imama” demektir.İmamı ismen belirlememek lazımdır. Çünkü “uydum Ahmet hocaya“ diye belirlenir de, imam başkası ise namaz olmaz.Namazların kaç rekat olduğunu niyette söylemek gerekmez.

Niyetle tekbir arasına namaza aykırı (yeme-içme ve konuşma vb.) bir şey girmemelidir. Yani imam “safları düz tutalım“ dediyse niyeti bu açıklamadan sonra yapıp hemen tekbiri getirmelidir.

Niyet namazın şartıdır, farzıdır.

Soru:İmam namaz sonunda selam verince ben henüz salli- barik’i ve duayı tam bitirmemiş oluyorum. O zaman ne yapmalıyım?

Cevap:Salli – barik ve duayı  namaz sonunda okumak sünnettir. İmamımız selam vermişse, bizde tahıyyatı okumuşsak selamı geciktirmeyip hemen selam  vermeliyiz. Bundan dolayı sehiv secdesi de gerekmez. Zira  cemaatin namazda yanlışlık yapması imamı etkilemez ama imamın yanılması, sehiv secdesini gerektiriyorsa bu cemaati de etkiler.Cemaatin “ Et-tahiyyatü “  yü bitirmemişse bile imama uyarak, imamla beraber  selam  vermesi caizdir.

Soru:Köyde sobaya veya ateşe karşı namaz kılmamız caiz midir?

Cevap:Yanmakta olan ocağa, sobaya ve ateşe doğru namaz kılmak mekruhtur. İnsan yüzüne karşı arada bir şey olmadan namaz kılmak da uygun değildir. Bununla birlikte bütün bu gibi durumlarda kılınan namazın iadesi de gerekmez. Namaz geçerlidir. Ancaknamazın huşusunu da zedelememek gerekir.  Lamba, kandil gibi şeylere karşı ise namaz kılmanın mahzuru yoktur.Yani mekruh değildir.Bir insanın arkasına karşı da namaz kılmak caizdir.

Soru : Geceleri saat on ikiden sonra teheccüd namazını kılıp uyuyorum. Yaptığım doğru mudur?

Cevap : Sizin kıldığınız namaz “gece namazı“ dır. Bu ayrı bir nafile namazdır. Teheccüd namazının ise iki özelliği vardır;1- Yatsı namazından sonra kılınması,2- Az da olsa uyuduktan sonra uyanıp, gece kılınan nafile bir namaz olmasıdır. Peygamber Efendimiz (sav) teheccüd namazını devamlı kılmıştır. Müslümanlara da teheccüd namazı kılmak sünnettir. İki rekattan sekiz rekata kadar kılınabilir. Teheccüd namazını iki rekatta bir selamla kılmak daha faziletlidir. Dört rekat olarak da kılınabilir. Teravih namazı gibi kılınır. Şöyle niyet edilir;”Niyet ettim Allah rızası için teheccüd namazı kılmaya.”

Soru : Sosyal medyada okuduğumuz bir haberi hemen, araştırmadan başkalarına iletmemiz ya da sayfamızda paylaşmamız caiz midir?

Cevap : Hayır, caiz değildir. Gerek sosyal medyada gerekse başka mecralarda kişileri veya toplumun tamamını ilgilendiren bir haberi okumamız veya dinlememiz halinde o konu hakkında kesin bilgi sahibi olmadan hemen yaymamız caiz değildir. Zira okuduğumuz veya dinlediğimiz bu haber yalan ve iftira içerikli bir haber olabilir. Bunu yaymak da yazmak gibi dinimizde kesinlikle haramdır. Bu aynı zamanda bir kul hakkıdır ve helalleşmek gerekir. Bu gibi mecralarda paylaşılan haberler çok hızlı yayıldığından dolayı helalleşmek çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Biz Müslümanlar organlarımızla işlediklerimizden sorumluyuz. Bu nedenle gözlerimizin baktığı, parmaklarımızın yazdığı, kulaklarımızın duyduğu vb. şeyler helal midir, yoksa haram mıdır? Bunlara dikkat etmeliyiz.

Soru:Çocukları olmayan eşlerin, tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmaları caiz midir?

Cevap:Evet, caizdir ama şartları vardır. Her şeyden önce bu uygulama taşıyıcı annelik şeklinde olmamalı, evli / nikahlı eşler arasında olmalıdır. Taşıyıcı annelik caiz değildir. Yani çocuğun oluşumu bizzat nikahlı kocanın kendi hanımında olmalıdır. İster yakın akraba, ister yabancı birinin rahminde olsun bu uygulamayı yapmak caiz değildir. Sperm ve yumurtanın nikah akdi olan çiftlerin, kendisine ait olması şarttır, farzdır.Bu unsurların nikahsız, yabancılardan alınarak uygulanması kesinlikle haramdır.

Soru:Akrabam altınlarımı benden borç almak istiyor. Altını borç vermek caiz midir?

Cevap:Evet, caizdir. Buna dinimizde “karz-ı hasen” denir. Güveniyorsanız verirsiniz ve çok da sevap alırsınız. Geri alıyorken eğer çeyrek gibi sayıyla verdiyseniz yine sayıyla alırsınız. Yok eğer tartıyla verdiyseniz yine tartıyla geri alırsınız. Çok az bir miktarda olsa bile fazlalık talebi faize girer ki bu haramdır. Örneğin; 5 tane çeyrek altın verdiyseniz 5 tane çeyrek altın alırsınız. 20 gr. altın borç verdiyseniz 21 gr. alamazsınız. 1 gram faiz olur.Borç verdiğiniz altını geri alıyorken,  borcu teslim aldığınız günkü kıymetinden, Türk Lirası olarak da alabilirsiniz.

Soru: Kına, ruj, oje, deri altına ve üstüne dövme, mum, hamur ve boya; abdeste veya boy abdestine engel midir?

Cevap: Gusül abdestinde bedenin hiçbir uzvunda iğne ucu kadar kuru yer kalmayacak şekilde  yıkanması gerekir. Normal abdestte de abdest azaları iğne ucu kadar kuru yer kalmaksızın yıkanmalıdır. Kına, jöle, deri üstü dövme vb. altına su geçiren maddeler abdeste engel değildir.  Ruj, oje, mum, hamur, yapıştırılan geçici dövme, yapıştırıcı (altına su geçirmeyen) vb. maddeleri,  tabaka meydana getirdiği ve altına su geçirmediği için abdest öncesi temizlemek gerekir. Deri altı dövmeyi eğer acısız gidermek mümkünse temizlenir. Yoksa dokunulmaz. Kötü örnek olmasın diye üstü kapatılır. Her iki halde de alınan gusül ve namaz abdesti geçerlidir. Bundan  dolayı tövbe etmek  iyi olur.

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu