Soru:Güneş enerji paneli vasıtasıyla ısıtılan su ile abdest almak caiz midir?
Cevap:Evet, caizdir. Güneş enerji paneli aracılığı ile ısınan suya güneş direk temas etmemektedir. Su, kapalı devre bir sistemden geçerek, yani güneşe direk temas etmeden ısınmakta. Arada engel olduğundan güneşin direk suya teması olmadan sadece ısı transferi ile su ısınmaktadır.Böyle direk güneş ışığı teması olmadan kapalı devre sistemler aracılığı ile ısıtılan suyla alınan abdestte, boy abdesti ( gusül ) de geçerlidir, caizdir.
Soru:Namazımın rekatlarında şüphe ediyorum. Ne yapmam gerekir?
Cevap:Evvela şu bilinmeli ki yerine getirdiğimiz ibadetler şüphelerden beri olmalıdır. Bir kimse, kıldığı namazın rekatlarının 1. rekat mı, 2. rekat mı olduğunda şüphe etse ve bu şüphe ömründe ilk defa meydana gelse o namazı yeniden kılması gerekir.Bu kimse, rekat konusunda daha önce de şüpheye düştüyse kalben araştırma yapar ve karar verir. Namazı yeniden kılması gerekmez. Şüpheyle kıldığı namazların sonunda sehiv secdesi yapar. Namazı tamam olur.
Örnek; Zaman zaman rekat konusunda şüphe eden bir kimse, sabah namazını bir mi, iki mi kıldım diye şüphe etse ve kalben bir rekat kıldığına karar verse, ona bir rekat daha ekler ve sonunda sehiv secdesi yapar. Eğer kalben karar veremezse azını kabul eder ve bir rekat daha ekler. Yalnız 1. rekatta da tahiyyata oturur. Çünkü, iki rekat kılma ihtimali de vardır ve sehiv secdesiyle sabah namazını tamamlar.
Soru:Namaz kılıyorken zamm-ı surelerden önce besmele okumak gerekir mi?
Cevap:Hayır, gerekmez. Besmele, her namazda sübhaneke okunan yerlerden sonra ve her rekatta okunan fatihadan önce okumak sünnettir, Şafii mezhebine göre ise okumak farzdır.Ayrıca zamm-ı surelerden önce besmele okunmaz. Yani sübhaneke okunan yerlerde;sübhaneke – euzu- besmele- fatiha-amin-zamm-ı sure ve rüku… Şafii mezhebine göre ise Fatiha ve zamm-ı sürelerden önce besmele çekmek gerekir.Diğer rekatların hepsindeki ( tabii zamm-ı sure okunan yerlere göre ) sıra; besmele-fatiha-amin-zamm-ı sure ve rüku…
Soru:İmam namaz sonunda selam verince ben henüz salli- barik’i ve duayı tam bitirmemiş oluyorum. O zaman ne yapmalıyım?
Cevap:Salli – barik ve duayı namaz sonunda okumak sünnettir. İmamımız selam vermişse, bizde tahıyyatı okumuşsak selamı geciktirmeyip hemen selam vermeliyiz. Bundan dolayı sehiv secdesi de gerekmez. Zira cemaatin namazda yanlışlık yapması imamı etkilemez ama imamın yanılması, sehiv secdesini gerektiriyorsa bu cemaati de etkiler.Cemaatin “ Et-tahiyyatü “ yü bitirmemişse bile imama uyarak, imamla beraber selam vermesi caizdir.
Soru : Nisab üzeri malımızın üzerinden bir yıl geçtikten ve zekat farz olduktan sonra iflas etse ( zayi olsa ) zekat gerekir mi?
Cevap : Bir malda zekat borcu oluştuktan sonra, bu malın aslı, daha zekatı ödenmeden önce çalınsa, kaybolsa, gasbedilse veya şahsın iflas etmesi gibi bir yolla zayi olsa; şahıs ister ödeme imkanına sahip olsun, isterse de olmasın, zekat borcu onun zimmetinden düşer. Yani zekat vermesi gerekmez. Fakat bu malı bağış, hibe yaparsa zekat borcu düşmez.Yani zekâtını vermesi gerekir. Yine malının zekatını vermek farz olduktan sonra bir ev alsa zekatını vermesi farzdır. Zaten zekat tahakkuk etmeden ev alsa veya tasarrufta bulunsa zekat gerekmez.Fakat zekat farz olduktan sonra dağıtılması gereken kısmı ( malın aslı değil ) helak olsa, o zaman zekatı vermek gerekir.
Soru: Sabah Namazı vaktinde kaza namazı kılabilir miyim?
Cevap: Evet,kılabilirsiniz. İkindi namazından sonra,Akşam namazından önce de kaza namazı kılınabilir. Bu üç zamanda nafile namazı kılınmaz. Güneş doğarken, öğlen namazı vakti yaklaşırken ve akşam batarken, bu üç kerahat vaktinde kaza da nafile de kılınmaz.
Soru:Paraya acil ihtiyacı olan bir tanıdığım, galericiden taksitle 100 bin ₺ye bir araba satın alıp, tekrar aynı galericiye peşin 80 bin ₺ye sattı. Bu işlem dinimizde caiz midir?
Cevap:Hayır, caiz değildir. Buna iyne satışı (بيع العينة) denir. Nakit paraya ihtiyaç duyan birinin bunu borç olarak alamayınca, birinden malı taksitle yüksek fiyata satın alıp yine aynı malı, daha düşük fiyata aynı kişiye satmasıdır. Bu iyne satışıdır ve tahrimen mekruhtur. Çünkü böyle bir satış faiz şüphesini içinde saklamaktadır. Eğer vadeli aldığı malı üçüncü kişiye satsaydı bu caiz olurdu.
Soru: Dinimiz hayvanlara işkenceye nasıl bakıyor?
Cevap:İnsan hayatının her noktasına sözü olan Güzel Dinimiz, haklardan bahsederken tabiki hayvan haklarınada dikkatimizi çekmektedir.Boynuzsuzun boynuzludan hakkını alacağı hesap gününde insanlarda hayvanlara yaptıkları eza ve cefadan dolayı hesaba çekilecektir. Hayvanlara çekemeyecekleri yükü yüklemek, dövmek, işkence yapmak, aç, susuz bırakmak hem caiz değildir hem de merhametsizliktir. Yeryüzündekilere acımayanlara Allah (cc) da merhamet etmez.İslam’da hayvanları dövüştürmek haramdır.
Müslüman hakkı, gayr-i müslim hakkı, komşu hakkı, ana baba hakkı vb. helalleşmeyle Ahirete bırakılmayabilir. İnsanlar konuşarak anlaşır. Peki hayvanlarla nasıl helalleşeceğiz.
Soru:Düğün salonunda Kur’an okunuyor. İnsanlar ya konuşuyorlar veya bir şeyler yemekle meşguller. Bu ortamda Kur’an okumak uygun mudur?
Cevap:Hayır, uygun değildir. Kur’an-ı Kerim’i okumak sünnet, dinlemek farz-ı kifâyedir. Okunduğu yerde sükuneti muhafaza etmek gerekir. Allah-u Teala’nın kelamı okunduğunda susup dinlemek gerekir. İnsanlar başka şeylerle meşgulken adab içerisinde dinlenmiyorsa orada Kur’an-ı Kerim’i seslice okumak uygun değildir. Böyle bir ortamda Kur’an’ı dinlemeyenler değil, yüksek sesle okuyanlar günah işlemiş olurlar.