Adnan Arslan Hoca İle Soru Cevap

Adnan Arslan
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Soru:Sünnet namaz kılıyordum, cemaat farza başladı. Benim sünneti bozmam gerekir mi?

Cevap:Başlamış olduğunuz nafile namazın (Farzın önünde veya arkasında kıldığımız sünnetlere de nafile denir.) başında iseniz iki rekatını tamamlar, selam verir, cemaate yetişir ve farzı cemaatle kılarsınız. Eğer bu bozduğunuz öğlen namazının ilk sünneti ise farzı kıldıktan sonra bu dört rekat sünneti kaza edersiniz. İkindi ve yatsının sünnetleri gayr-i müekked sünnet olduğu için iki rekat + iki rekat namazlardır. Ve ikindinin farzından sonra nafile namaz için kerahet vakti olduğundan iki rekat daha kılınmaz. Kılınan namaz yatsının sünneti ise kılamadığı ilk iki rekatını dilerse farzdan sonra kılabilir.Eğer kıldığı dört rekatlı sünnetin üçüncü rekatına kalkmış ise kişi artık namazını bozmaz, dört rekata tamamlar.

Sabah namazının sünnetinde ise  tahiyyatta bile olsa farza yetişeceğine kanaat getiren kişi, gerekirse subhanekeyi ve bazı sünnetleri terk eder ama iki rekat sünneti tamamlar. Çünkü sabah namazının sünnetine vacib diyen alimler de vardır.

Sünneti kılarsa farza yetişemeyeceğine kanaat getiren ise artık sünneti terk eder ve imama uyarak farza başlar. Ve farzdan sonra da sünneti kaza etmez.

 

Soru:İmam namaz sonunda selam verince ben henüz salli- barik’i ve duayı tam bitirmemiş oluyorum. O zaman ne yapmalıyım?

Cevap:Salli – barik ve duayı  namaz sonunda okumak sünnettir. İmamımız selam vermişse, bizde tahıyyatı okumuşsak selamı geciktirmeyip hemen selam  vermeliyiz. Bundan dolayı sehiv secdesi de gerekmez. Zira  cemaatin namazda yanlışlık yapması imamı etkilemez ama imamın yanılması, sehiv secdesini gerektiriyorsa bu cemaati de etkiler.Cemaatin “ Et-tahiyyatü “  yü bitirmemişse bile imama uyarak, imamla beraber  selam  vermesi caizdir.

 

Soru : Nisab üzeri malımızın üzerinden bir yıl geçtikten ve zekat farz olduktan sonra iflas etse ( zayi olsa ) zekat gerekir mi?

Cevap : Bir malda zekat borcu oluştuktan sonra, bu malın aslı, daha zekatı ödenmeden önce çalınsa, kaybolsa, gasbedilse veya şahsın  iflas etmesi gibi bir yolla zayi olsa; şahıs ister ödeme imkanına sahip olsun, isterse de olmasın, zekat borcu onun zimmetinden düşer. Yani zekat vermesi gerekmez. Fakat bu malı bağış, hibe yaparsa zekat borcu düşmez.Yani zekâtını vermesi gerekir. Yine malının zekatını vermek farz olduktan sonra bir ev alsa zekatını vermesi farzdır. Zaten zekat tahakkuk etmeden ev alsa  veya tasarrufta bulunsa zekat gerekmez.Fakat zekat farz olduktan sonra dağıtılması gereken kısmı ( malın aslı değil ) helak olsa, o zaman zekatı vermek gerekir.

 

Soru: Sabah Namazı vaktinde kaza namazı kılabilir miyim?

Cevap: Evet,kılabilirsiniz. İkindi namazından sonra,Akşam namazından önce de kaza namazı kılınabilir. Bu üç zamanda nafile namazı kılınmaz. Güneş doğarken, öğlen namazı vakti yaklaşırken ve akşam batarken, bu üç kerahat vaktinde kaza da nafile de kılınmaz.

 

Soru:Gerekmesi halinde namaz sonunda sehiv secdesini nasıl yapmalıyız?

Cevap:Sehven yani unutarak, yanılarak veya hataen  namazın farzlarından birinde geciktirme olursa veya namazın vaciplerinden birini terk etme veya geciktirme olursa bu noksanlık namaz sonunda iki secde ile o namazı tamam kılar. Buna sehiv secdesi denir. Sehiv secdesi şöyle yapılır;eğer yalnız namaz kılan ise şehadetten sonra salli / barik’ten önce sağa / sola selam verir, iki secde yapar ve yeniden tahiyyat, salli, barik, rabbena dualarını okur ve tekrar selamla namazını tamamlamış olur. Eğer imam ise yalnız sağa selam verir ve münferidin (yalnız kılanın ) yaptıklarını yapar. Böylece imamın da cemaatin de namazı tamamlanmış olur.Namazın vaciplerini kasden terk etmek tahrimen mekruhtur. kasden terk edenin namazı yeniden kılması vacibdir.

 

Soru : Evleneceğim erkekten mehir olarak beni hacca götürmesini isteyebilir miyim?

Cevap : Evet, isteyebilirsiniz. Mehir; evlenecek olan erkeğin hanımına vermesi gereken ve İslam’ın uygun gördüğü para ya da mala denir. Bu dinimize göre evlenen kadının kocası üzerindeki hakkıdır.

 

Mehir olarak bir  kadının “senin namaz kılman benim mehrim olsun“ gibi bir İbadeti talep etmesi mehir yerine geçmez.Ancak mali yönü de olan bir ibadeti mehir olarak hanımefendinin istemesi caizdir. Yani kadının “beni hacca veya umreye vb. götürmen mehrim olsun“ demesi ve erkeğin de “Kabul ettim“ demesiyle belirledikleri bu mehir caiz olur.

 

Soru:Banyoda klozetin bulunması, aynı ortamda bulunan küvet veya duşakabinde gusül abdesti yahut orada bulunan lavaboda abdest almaya engel midir?

Cevap: İslam da temizlik çok önemlidir. Örneğin; namaz ibadeti için necasetten taharet şart kılınmıştır. Dolayısıyla müslümanın her an necasetten sakınması gerekmektedir.

Bu yüzden abdest aldığımız yer necasetten (pislikten) temiz olmalıdır. O sebeple alaturka tuvaletin bulunduğu yerde, zaruret olmadıkça, boy abdesti veya normal abdest almak uygun değildir. Ama mecbur kalınca necasete dikkat ederek abdest alınabilir.

Banyoda duşakabin, klozet ve lavabonun olması durumunda ise orada abdest veya boy abdesti (gusül) almak caizdir.

 

Soru:Zekatımı verdiğim kimseyi fakir zannediyordum ama sonradan durumunun iyi olduğunu anladım. Ben zekatımı vermiş oldum mu? Yoksa yeniden mi vermeliyim?

Cevap:Zekat veren mutlaka taharride bulunmalıdır. Yani zekat vereceği kimseleri iyice araştırmalıdır.

Araştırma yaptıktan sonra zekat verilecek kimselerden olmadığı ortaya çıksa dahi verdiği zekat geçerlidir. Tekrar vermesi gerekmez.

Çünkü araştırma yapmıştır.

Araştırma yapmadan zekatını birine verse ve sonra da fakir olduğu anlaşılsa, zekatı tamamdır. Yani zekatı yerini bulmuştur. Tekrarı gerekmez.

Fakat araştırma yapmadan, zekatını,  muhtaç/ fakir olduğunu zannederek birine verse ama verdiği kimse zengin çıksa zekatını vermemiş sayılır. Yeniden zekatını vermesi gerekir. Çünkü araştırma yapmamıştı. Burada dikkat edilmesi gereken konu araştırma yapma konusudur.

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu