Özgür Sanatçılar Derneği “Depremi Unutmadık” isimli bir dayanışma etkinliği düzenledi. 15 Eylül 2023 tarihinde Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi’nde gerçekleşen etkinlik, dernek başkanı Arzu Kök’ün yüreklere dokunan konuşması ile başladı. Ardından İlmek Müzik Grubu, Antakyalı depremzede şair-ozan Nebih Nafile, Yavuz Canpolat, Aysel Çiçek sırasıyla sahne aldılar. Depremi ve deprem gerçeğini unutmadıklarını ve bir farkındalık yaratma arzusuyla düzenlenen bu etkinlik çok güzel geçti. Program sunucusu şair Elif Özlem Durak sunumuyla yüreklere dokunan şiirlerini okudu.
Özgür Sanatçılar Derneği Başkanı Arzu Kök; “6 Şubat’ta öğrendik 1 dakikaya nelerin sığabileceğini. Kimin aklına gelir değil mi? Meğer 1 dakikada değişirmiş her şey. Evimiz, sokağımız, şehrimiz; aklımız, fikrimiz, duygularımız ve hayallerimiz…
Düşünmeden edemiyor insan; Madem bu kadar hızlı gerçekleşiyordu her şey de ne gereği vardı bunca yalana, dolana, kavgaya, gürültüye… Meğer koca bir ülkenin anasını, atasını ağlatmanın ederi sadece 1 dakikaymış. 1 dakikaya sığacak kadar ucuz muydu insanlığımız? Bunun bedelini daha önceleri de çok ödedik. Erzincan’da, Afyon’da, Kocaeli’nde, Van’da… Yine, peşin acı ve gözyaşlarıyla, her şeyin başı ile sonu arasında 1 dakika varmış. Mesela çocuk kalırsın 1 dakikada. 1 dakikada yeni gelin. 1 dakikada asker. 1 dakikada öğrenci. 1 dakika da yaşlanırsın. Zeki olmanın, deli olmanın, kanser olmanın, dans etmenin, şarkı söylemenin, gezmenin, tozmanın, halay çekmenin, spor yapmanın da ederi 1 dakikaymış. Zenginliğimizin dahi 1 dakikalık ömrü varmış, öğrendik. Bir bakmışsın 22 ayarlık ezilmişsin molozların altında. Kavgan da küslüğün de yok olmuş. Artık açlık, susuzluk ve üşümekledir kavgan. İşte şimdi geçmez hükmü cebindeki paranın. Bir yudum suyun da bir lokma ekmeğin de kıymetini 1 dakikada öğrendik.
1 dakika kafamıza vura vura öğretti bize… Söktü, aldı; elimizde, avcumuzda, aklımızda ne varsa… Bir kez daha vurdu aptallığımızı(!) yüzümüze. Yerin dibine soktu. “Siz adam olmazsınız” dercesine salladı salıncağını. Düştük hepimiz, savruldu insanlık bir kez daha gecenin zemheri ayazında. Ay, siyah kefenle kapamış gökyüzünü. Yıldızlar suskun. Olan bitenden bihaber bulutlar. Yalnız köpekler uyanık; çıkarcılara, ikiyüzlülere, gözünü para hırsı bürüyenlere inat. Binlerce ömre bedelmiş 1 dakika. Deprem hepimize gösterdi bu gerçeği ama; görebilene. 6 Şubat depremi ilk değildi ve son da olmayacak. Bizler diğer depremlerde olduğu gibi unutup yaşam kavgamızla baş başa kaldığımızda bir gün o 1 dakikanın bizleri vurmayacağını bileniniz var mı? O yüzden haykırıyoruz. Depremi unutmadık. Depremden zarar gören Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Kilis, Adana, Elazığ, Osmaniye, Diyarbakır, Şanlıurfa illerimize selam olsun.”
DEPREMZEDE NEBİH NAFİLE’DEN DUYGULU ANLAR
6 Şubat depremini ailesi ile Hatay’ın Defne ilçesinde yaşayan ve göçük altından çıplak ayakla hafif kırık ve yaralanmalarla çıkan şair ozan Nebih Nafile sohbeti, şiir ve türküleriyle dinleyenlere duygulu anlar yaşattı. Evi yıkılan Nebih Nafile yeni görev yeri Mamak 80. Yıl Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğretmenlik görevine devam etmektedir.
Nebih Nafile şiir ve türkülerin arasında şunlara değindi; Suçlu sensin. Yıkılan binaları yapan müteahhitler, imzaları atan yöneticiler suçlu. Çimento harcını, demiri az koyanlar en büyük insanlık suçunu işlemişlerdir. Doğa 6 şubat sabahı çok acımasızdı. Yer yerinden oynamıştı, hava buz gibi ve gökten bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu… Elbette depremi unutmadık, unutamayız da. Bu akşam, yıllar önce Ankara’da okuduğum ve sahaflardan öğrenci harçlığımla keyifle kitap satın aldığım günleri anımsadım. Depremi unutanlara inat Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney sahnesinde dostlarımızla duygulu anlar yaşatan başta Özgür Sanatçılar Derneği Başkanı hemşehrim, meslektaşım şair-yazar Arzu Kök Hanımefendiye ve emek veren dostlarımıza teşekkür ediyorum. Bu akşam sahne alan her arkadaşımız içinden gelen en samimi duygularla türkülerini okudular. Dayanışma yaşatır, sizlerle birlikte olmak onur verici bir duygu. Umarım bir nebze de olsa yaralarımızı iyileştireceğiz. Oğlum sevgili Merih’le anı sahneyi paylaşacaktık, ancak depremin izleri sürüyor maalesef. İki gün önce depremden kaynaklanan bel fıtığı ameliyatını yaptırdığından dolayı bu akşam aramızda olamadı. Kendisine ve depremden yara alan bütün canlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, vefat eden dostlarımıza da Allah’tan rahmet diliyorum. Cumhuriyetimizin 100.yılını kutladığımız bugünlerde Mustafa Kemal Atatürk bu güzelim ülkeyi kurarken nasıl umudunu yitirmediyse, hayallerinden vazgeçmediyse bizler de umudumuzu daha çok diri tutacağız. Okuyacağız, okutacağız, daha çok türkü söyleyeceğiz hep bir ağızdan. Unutmayın ki, her sabah güneş hepimiz için doğuyor…