Sevgili Zafer Gazetesi Okurları,
Bugün sizlere Medeniyetler Şehri Hatay’ımızın güzide ilçesi olan İskenderun’daki Eski Adliye Binasından bahsetmek isterim.
İskenderun’a yolu düşen herkesin illa ki önünden geçtiği, şehrin en işlek caddesinde bulunan, tarihi dokusuyla kendine hayran bırakan fakat yıllardır atıl durumda kaldığından kimsenin farkında olmadığı Adliye Binası…
Şimdilerde restorasyon çalışmasıyla kentimize kazandırılacak olan bu bina 1925 yılında Fransızlar tarafından postane binası olarak inşa edilmiştir.
Yıllarca bir hasretlik sevgiliye, asker yolu gözleyen anaya buradan mektuplar gitmiştir.
Bina 1939’da Hatay Meclisinin kararıyla Hatay’ın Türkiye’ye ilhakı sonrasında Adliye Binası olarak kullanılmaya başlanmıştır. Öncesinde mektup yollamak ya da yolu gözlenen mektuba kavuşmak için gidilen binaya bu sefer hak, hukuk ve adalet için gidilir olunmuş.
Fransızlar döneminde yörenin en görkemli resmi binası olarak inşa edilen dikdörtgen planlı yapının girişi olan her cephesinin orta aksı taç kapı düzeniyle yükseltilmiş, çatı, korkuluk duvarları arkasına gizlenmiş, havuzlu iç bahçe, katlarda bu bahçeye bakan ve çalışma odalarına geçiş sağlayan yarı açık revaklı koridorlar, renkli fayans cephe süslemeleri, ilginç desenleri olan karo mozaikle kaplı döşemeleriyle kendine özgü bir yapı olarak günümüze kadar gelmiştir.
2011 yılına dek adliye olarak hizmet veren bina bu yılda adliyenin yeni binaya taşınması sonrası atıl kalmıştır. 2016 yılında restorasyon çalışmaları başlayan bina Kaymakamlık Binası olarak kente kazandırılacaktır.
Binanın çatısında İskenderunun sembolü haline gelen saat kulesi bulunmaktadır.
Binanın çatısından üç metrelik bir çıkıntıdan müteşekkil olan saat kulesinin üzeri basık piramit şeklinde kubbeyle örtülmüş olan üst kısmında kuzey ve güney cephe taraflarında iki kadran yer almaktadır. Dikdörtgen silme alınlıkların altında yer alan kadranlar Charvet tarafından Lyon’da üretilmiştir.
Eski zamanlarda en bilindik buluşma noktasıymış saat kulesi… Eski zamanlarda teknoloji şimdiki kadar gelişmiş olmadığından buluşmalar belirlenen saatte, kentin en işlek caddesi olan Cumhuriyet Meydanı üzerindeki saat kulesinin önünde olurmuş.
Ne mutlu ki, bu önemli bina, restorasyon sonucu Kaymakamlık Binası olarak kullanıldığında da eskisi gibi kentin en gözde binası olmaya devam edecektir.
Bir gün buraya sizin de yolunuz düşerse umarım, siz de bu tarihi binanın ruhunu hissedeceksiniz.
Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle..
Sağlıcakla kalın…