Deprem Bölgesindeki Akademisyenlerin İşten Ayrılma Niyeti Araştırılıyor

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren ve ekibi, 6 Şubat depremleri sonrasında başlattıkları TÜBİTAK destekli projeyle, deprem bölgesindeki akademisyenlerin işten ayrılma niyetlerini ve bu durumu etkileyen faktörleri inceliyor. Proje kapsamında, bu eğilimi azaltmaya yönelik politika önerileri geliştiriliyor.

1 Milyon 425 Bin TL Destekli Proje

“Deprem Bölgesindeki Akademisyenlerin İşten Ayrılma Niyeti: İş Doyumu ve Örgütsel Bağlılık Rolü ve Politika Önerileri” başlıklı TÜBİTAK 1001 projesi, 1 milyon 425 bin TL bütçe ile destekleniyor. İki yıllık süreye yayılan projede, farklı üniversitelerden akademisyenler görev alıyor.

Rektör Eren, projenin amacını şöyle açıkladı:
“Deprem sonrası birçok akademisyen, bölgeden ayrılmayı veya başka üniversitelere geçiş yapmayı düşündüğünü belirtti. Nitelikli insan kaynağını bölgede tutmak, yeniden yapılanma süreci için kritik bir öneme sahip. Bu bağlamda, akademisyenlerin iş doyumu ve örgütsel bağlılık düzeylerini analiz ederek, işten ayrılma niyetini azaltacak öneriler geliştirmeyi hedefliyoruz.”

Akademik Katılımcılar ve Çalışmalar

Proje ekibinde İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hamza Ateş ve Doç. Dr. Sezai Öztop, Kahramanmaraş’tan Doç. Dr. Fedai Ağar, Adıyaman Üniversitesi’nden Doç. Dr. Gülşen Kırpık, HMKÜ’den Ömer Fuad Kahraman gibi isimler bulunuyor. Ayrıca projede 4 doktora bursiyeri de görev yapıyor.

Depremden en çok etkilenen illerde akademisyenlerle görüşmeler gerçekleştiren ekip, iş doyumu, örgütsel bağlılık ve işten ayrılma niyetlerini etkileyen faktörlere odaklandı. İlk bulgular analiz edilerek Mart ayında TÜBİTAK’a sunulacak. Nitel araştırmalar ve düzenlenecek çalıştaylarla proje çıktılarının kapsamı genişletilecek.

Projenin Zorlu Süreci

Projenin hazırlık sürecinde karşılaştıkları zorluklara değinen Rektör Eren, deprem sonrası motivasyon ve iş yükünün artmasının projeyi zorlaştırdığını belirtti:
“TÜBİTAK 1001 projeleri detaylı bir hazırlık gerektirir. Konunun özgünlüğünden yöntemine, ekip üyelerinin niteliğine kadar her detayın titizlikle planlanması gerekiyordu. Ancak tüm zorluklara rağmen ekip olarak özveriyle çalıştık.”

Bölge İçin Özgün ve Katkı Sağlayıcı Bir Çalışma

Proje, bölgenin yeniden yapılanmasına katkı sağlamayı, akademik birikimi korumayı ve gelecekteki olası afetler için çözüm önerileri sunmayı hedefliyor. Çalışma sonuçları, Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Başkanlığı, Yükseköğretim Kurulu ve Strateji ve Bütçe Başkanlığı gibi kurumlarla paylaşılacak. Ayrıca proje çıktılarından ulusal ve uluslararası akademik yayınlar yapılması planlanıyor.

Rektör Eren, projenin önemini şu sözlerle vurguladı:
“Bu proje, hem üniversitemizin hem de bölgemizin akademik ve toplumsal geleceği için büyük bir öneme sahip. Katkı sağlayıcı ve özgün bir çalışma olarak, bölgenin sorunlarına çözüm üretmeyi amaçlıyor.”

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu