Çocukluk yıllarında kendisine işlenen deri merakını karantina döneminde gün yüzüne çıkartan Edanur Keleş, ortaya çıkardığı ürünler ile oldukça ilgi görüyor.
Küçük yaşlardan beri babasının deri kokan atölyesinde zaman geçirdiğini belirten Keleş, deri kokusu ve yapıştırıcı kokusunun içerisinde büyümesinden başlayan daha sonra terapiye dönüştüğünü ifade ettiği hobisine dair sorgumuz sorularımızı cevapladı.
Öncelikle sizi tanıyalım, Edanur Keleş kimdir?
Ben Eda, 26 yaşındayım. Antakya doğumluyum. Memleketime aşık bir insanım. Mustafa Kemal üniversitesi 1 yıl uzatmalı 2020 işletme mezunuyum.
Deriden bir çok ürün ortaya çıkarıyorsunuz, ilginiz nasıl- nerede ortaya çıktı bunun bir hikâyesi var mı?
Babam ayakkabı imalatçısı olduğundan küçüklüğümden beri deri kokan atölyede çok zamanım geçti. Deri kokusu ve yapıştırıcı kokusu olan bir ortamda büyüdüm diyebilirim. Annem de ben çok küçükken babamın kestiği derileri evde eliyle dikerdi ve ben oturup annemi izlemeyi çok severdim. Bir süre evimizde atölye yerini almıştı yani. Babam işini çok severdi hafta sonları bizi gezmeye değil de iş yerine götürürdü. E hafta içleri de evde yine işiyle uğraşırdı. Deri işi, biraz da kaçınılmazım oldu diyebilirim
Deriden neler yapıyorsunuz?
Deriden cüzdan, kartlık, çanta, bardak altlığı, anahtarlık gibi şeyler yapıyorum. Bu ürünleri yaparken minimal olmalarına dikkat ediyorum. Optimum düzeyde ihtiyaca yönelik olmaları hem insanlar tarafından daha çok tercih ediliyor hem de yaparken deriyi tasarruflu kullanmış oluyorsunuz.
SİMETRİDE OLMAZSA OLMAZ
Bir ürünün ortaya çıkması ortalama kaç gününüzü alıyor ?
Kartlık cüzdan gibi ürünler ortalama 3 saatimi alıyor. Çantalar yeri geldiğinde 1 günümü alıyor. Fakat şöyle bir şey var. Ürünlerin öncelikle şablonlarını çıkartmam gerekiyor çünkü herhangi bir tarafında1 milimetrelik fazlalık ya da eksiklik olması ürünün görünümünü bozuyor. Muntazam bir simetride olması gerekiyor parçaların. Herhangi bir ürünün şablonunu oturtmam yeri geliyor 1 haftamı alıyor çünkü ben modelist değilim. Bazen abimin işi olmadığında şablonları ona yaptırıyorum. O bunun eğitimini aldı ve bir bilgisayar programı ile saatler içerisinde yapabiliyor. Ben de eğitim almayı düşünüyorum ilerleyen zamanlarda.
“ZAMANLA HER ŞEYİ ÖĞRENİYORSUNUZ”
Bir cüzdan, çanta, kartlık ortaya çıkarken hangi evrelerden geçiyor?
Az evvel ilk evresini anlatmış bulundum. Karton üzerine şablon çıkardıktan sonra. Bu şablonlar yardımıyla deriyi kesiyorum ardından pergel yardımıyla derinin dikilecek kenarlarını aynı ölçüde işaretliyorum ve dikilecek kısımları birbirine yapıştırıyorum. Ardından işaretlediğim yerlerden zımba ile eşit ölçüde delikler açıyorum. Önceden bu zımbalar tekliydi ve baya zaman alıyordu ama şimdi 2’den başlayıp 10’luya kadar eşit ölçüde delik açan zımbalar var. Delme işlemini de tamamladıktan sonra deriyi birbirine dikmek kalıyor. Fakat dikmek yetmiyor İlk zamanlar dikip bırakıyordum ve kenarlarda hoş bir görüntü olmuyordu. Zamanla her şeyi öğreniyorsunuz. Kenar yakma cilaları var kenarları parlatıp güzel bir görüntü ortaya çıkarıyor ya da silikon ile de güzel bir görüntü elde edebilirsiniz. Ben doğallıktan yanayım.
Ürünler için kullanılan deriden bahseder misiniz?
Ürünler için hakiki dana derisi en güzeli bana göre. At derisi de kullanan var ama ben kullanmadım. Zarif bir şey ortaya çıkarmak için ince olduğundan keçi derisini iç kısma kullanabiliyorum. Kartlıklar üst üste geldiğinde kaba bir görüntü olmaması için.
İnsanların yaptığınız ürünlere tepkisi ve ilgisi nasıl oldu ve oluyor?
İnsanlar deriyi sevdiği için her zaman ilgiyle yaklaşıyorlar ve illa kendilerine göre bir şey bulabiliyorlar. Bazıları model atıyor fikir vermek için. Bazen de kendi akıllarından bir model oluşturup bana anlatıyorlar ve çoğu modellerim de bu şekilde ortaya çıktı
İlk yaptığınız ürün ve şu an ortaya çıkardığınız ürünü kıyaslamak gerekirse neler söyleyebilirsiniz?
İlk yaptığım ürünü o kadar çok beğenmiştim ki bundan daha iyisini yapamam diyordum fakat şimdi o ürüne bakıp “bunu ben nasıl bu kadar amatörce yapmışım” diyorum
“HOBİM AYNI ZAMANDA TERAPİM”
Şu an yaptığınız ürünler kişiye özel, peki çoklu üretime geçmeyi düşünüyor musunuz?
Çoklu üretime geçmemeyi düşünmüyorum diyeyim. Çünkü önce yapmak istediğim asıl işi yapıp yapamamakla ilgili bir mücadele içerisindeyim. Bu işi de çok seviyorum ama şimdilik hobi olarak devam edeceğim sanırım.
Hobi olarak başladığınız bu iş ilerde nasıl devam ettirmek istiyorsunuz?
Kendime ait küçük bir atölye ile başlamak isterim. Çünkü bu iş ruhuma da iyi geliyor aynı zamanda, bir terapi gibi diyebilirim.
Ortaya çıkan birbirinden güzel ürün için “dericantaniz” Instagram hesabından Edanur Keleş’e ulaşabilirsiniz.