İyi insanlar, sadece kendi hayatlarını değil, dokundukları herkesin yaşamını güzelleştirenlerdir. Onlar, sokakta selam veren, gönülden gülümseyen, birilerine yardım etmek için elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışanlardır. İşte böyle bir insandı Abdulkadir Teksöz…
Asrın felaketi onu bizden kopardı ama geride bıraktığı iyilik izleri hâlâ hafızalarımızda. Onun adı her geçtiğinde, herkes aynı cümleyi kuruyor: “Evet, güzel insandı.” Yüreği güzel bir başkandı, boşluğu asla doldurulamayacak bir değerdi. Bugün onu bir kez daha rahmetle anıyor, dualarımızı gönderiyoruz.
Bugün sevgili Hüseyin Tutar’ı ziyarete gittiğimde, Abdulkadir ağabey yine aklıma düştü. Hüseyin ağabey, tıpkı onun gibi, susmayan telefonlarına aynı samimi ses tonuyla cevap veriyor ve kimseye “olmaz” demiyordu. Tıpkı Abdulkadir Teksöz gibi.Yardım etmek onun da karakterinde vardı. Herkese aynı içtenlikle yaklaşır, hiç kimseyi ayırt etmezdi.
Ona “Seni izliyorum ve Abdulkadir Teksöz ağabeyimin samimiyetini, duruşunu görüyorum sende.” dediğimde, bir an duraksadı. Gözleri buğulandı ve içten bir sesle “Keşke onun gibi biri olabilsek be kardeşim.” diye mırıldandı.
Ne güzel bir temenniydi bu… İyi insan olmak, geride güzel hatıralar bırakmak, arkamızdan hayırla anılmak. Belki de en büyük miras budur. Çünkü insanlar unutulmaz, hatıralarıyla yaşarlar.
Abdulkadir ağabeyimizi rahmetle anıyor, Hüseyin ağabeyime de sağlıklı, huzurlu bir ömür diliyorum. İyi insanların çoğalması ve iyiliğin eksilmemesi dileğiyle…