İşitme, dış ortamdaki seslerin dış kulak yolundan iç kulağa iletilip iç kulaktaki sinir hücrelerini uyarması ve akustik bilginin beyne aktarılmasıyla dış ortamdaki seslerin algılanmasına denir. Kulağın bölümlerinden herhangi birinde oluşan hasarlar sonucu ses algılama kalitesinin azalması ya da kaybolması işitme kaybı olarak tanımlanmaktadır.
İşitme kaybı, doğumsal olarak gelişebileceği gibi bazı faktörlere bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor. Yaş, uzun süreli yükses sese maruziyet, ağır ilaç kullanımı, viral ve bakteriyal enfeksiyonlar, kafa yaralanmaları bu faktörlerden bazılarıdır. İşitme kaybı her yaşta ortaya çıkabilir, ancak yaşlılarda çeşitli metabolik ve kronik hastalıkların eşlik etmesiyle bu risk daha fazla görülebilir. İşitme kaybı aşamalı olarak ya da aniden gelişebilir. Çoğu zaman herhangi bir belirti vermezken, bazı hastalarda ise kademe kademe işitme kayıpları yaşanabilir.
İnsanlara sıklıkla cümlelerini tekrarlamalarını söylüyorsanız, kalabalık ortamlarda sesleri ayırt edemiyorsanız, televizyon izlerken veya müzik dinlerken sesin yüksekliğini fark etmiyor ve çevreniz tarafından uyarılıyorsanız, sohbetleri takip etmekte zorluk çekiyorsanız ve kulaklarınızda çınlama varsa işitme kaybı yaşıyor olabilirsiniz.
Her şeyden önce şunu söylemeliyim ki, erken teşhis her zaman daha etkili bir tedavi anlamına gelir. Dolayısıyla işitme kaybı tedavisi ne kadar erken başlarsa o kadar yol kat edilir. Bu sebeple özellikle 60 yaş üstü ve işitme kaybı belirtisi gösteren bireylerimizin yılda 2 defa kulak sağlığı kontrolleri ve işitme testini yaptırmalarını tavsiye ederim. İşitme sağlığını koruma yolları, işitme kaybı sebepleri, tedavi yöntemleri gibi konuları daha sonraki yazılarımda ele alacağım.
Soru ve önerileriniz için; ody.deryabaklaci@gmail.com mail adresi ile iletişime geçebilir, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi karşısındaki Akgün İşitme Merkezi’nde beni ziyaret edebilirsiniz.