Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, 25 Mart 2025 Salı günü, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmasında, Hatay’ın sorunlarını dile getirdi.
Mücbir sebep hali uygulamasında yaşanan sorunlara dikkat çeken Kara, “Mücbir sebep hâli, 2022 cirosu itibarıyla 2,5 milyonun altında olan mükellefler için devam ederken, diğer tüm mükellefler için sonlandı. Bir başka husus da bu konuda özellikle geçmiş dönem borçları, “amme borçlar” dediğimiz belediyelere, defterdarlıklara ve SSK gibi kurumlara olan borçlar bizim için büyük bir külfet. Şimdi, burada mücbir sebep hâlinde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sanırım bir şeyi anlamadı, bunu Komisyonda da söyledik, burada da birden defa fazla söyledim. “Rasyo ve teminatla ilgili herhangi bir sıkıntı yaratmayacak şekilde bir geçmiş dönem borçlara ilişkin uygulamayı yürürlüğe koyun.” dedik yani Mehmet Şimşek acaba biliyor mu defterdarlıklarda veya vergi dairelerinde pazarlıklar yapılıyor? Bunu da Meclis kürsüsünden söyleyeyim: Herhangi bir usule uygun olmayan yirmi dört ay taksit olmasına rağmen “Yüzde 30 peşin getir, kalanını altı ay taksit yapayım.” “Git, rasyonu 1’in altına çek, mali tablonu düzelt, gel, sana sekiz taksit yapayım.” diye bu işlerle ilgili masalar kurulmuş Sayın Komisyon üyeleri ve Sayın Bakan bunu inşallah duyar. Ne yapmanız gerekiyor? Tahsilat Genel Tebliğini derhâl yeniden yayınlayın. Dolayısıyla, bu konuda rasyosuz, teminatsız bir modeli mutlaka hayata geçirin” ifadelerini kullandı.
ÇİFTÇİLERİMİZİN ZARARI KARŞILANMALI, BORÇLARI SİLİNMELİ
Şubat ayı sonlarında yaşanan zirai don sebebiyle narenciye bahçelerinde zarar oluştuğunu vurgulayan Kara, “Erzin ve Dörtyol ilçemiz bizim için çok önemli tarım alanlarına sahip, 27 bin hektar tarım arazisinde mandalina, limon ve narenciye dediğimiz çok kıymetli ürünler var. Bunlar geçtiğimiz şubat ayında maalesef dona uğradı, çiftçilerin kendi yöntemleriyle yapmış olduğu düzenlemeler maalesef karşılık bulmadı ve ciddi zararlar var. Bu bizim için kıymetli olan ürünün korunması anlamında mutlaka çiftçilerin hasar tespitleri ile zarar tanzimlerinin yapılması gerekiyor. Ayrıca, çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatiflerine ve Ziraat Bankasına olan borçlarını da mutlaka erteleyin, bu bizim için çok önemli” dedi.
HATAY HALKI BİLE İSTEYE ÖLÜME TERK EDİLİYOR
Depremden sonra, Hatay Valiliğinin ÇED zorunluluğunu kaldırması sonucunda, hiçbir denetim yapılmadan çok fazla taş ve maden ocağı açıldığını hatırlatan Kara, “Hatay’da 6 Şubat sonrasında valiliğin izin verdiği 90 küsur tane taş ocağı ve maden ocağı var. Hatay halkı bile isteye denetimsizlik yüzünden deprem bahane edilerek ölüme terk ediliyor. Sağlık etki maliyetleri açısından ciddi bir hava kirliliği var ve asla denetim yapılmıyor. Tekrar ediyorum: Hatay’da -isteyen olursa listeyi verelim- 90 tane ÇED yapılmadan, ÇED süreci işletilmeden taş ocağı ve maden ocağı açıldı” diyerek, taş ve maden ocaklarının denetlenmesini talep etti.
BELEN YOLU İÇİN KIYMET TAKDİRLERİ NEDEN AÇIKLANMIYOR?
Uzun zamandır ihtiyaç duyulan Belen geçiş yolunun inşaatı sürecinde de aksaklıklar yaşandığını aktaran Kara, “Ulaştırma Bakanlığı bizim için kıymetli olan bir Belen geçiş yolu vardı, otoyol projesi, bu bizim için kıymetliydi, uzun zamandır istiyorduk ve bu oldu fakat yapılan her işin altından yine mutlaka arkasını toplamamız gereken bir usul daha var. Nedir? 2024 Mayıstan itibaren başlayan yol ve kamulaştırma çalışmalarına ilişkin kıymet takdirleri yapılmadı, yapılmıyor; bekliyoruz. Vatandaş gidiyor Bakras, Şenbük, Sarımazı, Derebahçe gibi mahallelerde oturan yurttaşlar her gün arıyor: “Bizim paralar ne oldu?” diye. Buradan sesleniyoruz ki bu kamulaştırma planlarıyla kıymet takdirlerini artık bir zahmet ödeyin diyoruz” şeklinde konuştu.
EŞYA YARDIMININ ÜSTÜNE YATTINIZ
Depremzedelere yapılacağı vaat edilen eşya yardımlarının unutulmasına izin vermeyeceklerini belirten Kara “Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu çıktı, dedi ki: “Eşya yardımını vereceğiz.” Sonra evirdiniz çevirdiniz, dediniz ki: “Biz size ölüm yardımı yaptık, efendim, maddi yardım yaptık, Esen Kart verdik.” Üstüne yattınız bu eşya yardımının. Çiftçilerin, özellikle işletmelerin ve esnafların, tuttuğumuz tutanakların parasını da vermediniz. İmza ve kaşe altına aldığımız tutanaklarda da esnafa da özellikle demirbaşlarının paralarını ödemediniz, bir kolaylık sağlamadınız. Hak sahiplerine, araçları beton altında kalan araç sahiplerine ÖTV’SIZ araç almalarına olanak sağlamayı da yapmadınız. Hatay’da 46 bine yakın kurumlar vergisi ve gelir vergisi mükellefi var, 563 tane de mali müşavir var. Bakın, bunlar çok zor şartlarda çalışıyorlar, dedik ki: Bunlar için aynı esnafların, binlerce esnafın beklediği gibi KOSGEB kredileri var. Hâlâ diyorsunuz ki: “Para bulacağız.” Ya, depremin üstünden yirmi dört ay geçti, hâlâ hem esnaf bekliyor hem de mali müşavirler. Çok zor şartlarda çalışan mali müşavirler maalesef bu KOSGEB desteklerinden yararlanamadılar” diyerek bu konuda yaşanan mağduriyetlerin giderilmesini talep etti. Kara, konuşmasını, yurdun dört bir yanında gerçekleşen protesto yürüyüşlerine desteğini açıklayarak bitirdi.