Türk halkı tercihini yaptı! Vatandaş kararını verdi! Hatay halkı bunu istiyor! Hatay halkı şunu istemiyor! Basında sürekli böyle haber başlıklarını görüyoruz. Peki, bu haberlerin gerçekten karşılığı var mı? Genellemeler ne kadar doğru? Koca bir milletin ya da koca bir şehrin aynı şekilde düşünmesi gerçekçi değildir. Özellikle ülkemiz gibi farklılıkların yoğun olduğu bir coğrafyada bu neredeyse imkansızdır.
Aynı mahallede hatta aynı evde bile herhangi bir konuda herkesin aynı şeyi düşünmesi mümkün değildir. Her insanın, her grubun, her topluluğun olaylara bakışı farklıdır. Kiminin doğru gördüğü şey diğerleri için çok yanlış olabilir. Görüş ayrılıkları doğaldır fakat unutulmaması gereken şey bireysel olarak verilen kararların toplumdaki herkesi etkilediğidir.
Doğada tüm canlılar belirli bir denge halindedirler. Her canlının doğrudan ya da dolaylı olarak diğerleriyle etkileşimi vardır. Biyoloji biliminde “besin ağı” denilen bu yapı ekosistemlerin temel işleyiş şeklidir. Bitkiler, mantarlar, hayvanlar, bakteriler… Her canlı bu eşsiz ağın bir parçasıdır ve sisteme verdikleri katkı benzersizdir. Ekosistemler, onu oluşturan tüm canlıların bileşiminden oluşur. Burada canlılarından biri ya da birkaçı sıkıntıya girdiğinde tüm ekosistem hastalanır. Ekosistemler çok dirençli yapılardır. Fakat eğer onu oluşturan canlıların belirli bir kısmı büyük zarar görürse ekosistemler direnemez ve ölürler.
İnsan medeniyeti olarak doğaya verdiğimiz zarar her geçen gün artmaktadır. Dünya, bir bütün olarak, en büyük ekosistemdir. Küreselleşen dünyada doğaya verdiğimiz zararlarda küreselleşmiştir. Günümüzde, dünya ekosistemi açtığımız derin yaralara karşı direnmektedir. Fakat dünya halkları olarak hepimiz ekosisteme verdiğimiz zararlardan dolayı payımıza düşeni almaya başladık. Küresel İklim Krizi ve Küresel Gıda Krizi etkisini her geçen gün göstermektedir. Dünya kaynaklarının adil bir şekilde paylaşılmaması ve yıkıcı ekonomik sistem, belirli toplumların çok daha fazla zarar görmesine neden olmaktadır. Bu durum, kısa vadede belirli toplumları daha çok etkilese de nihayetinde uzun vadede tüm dünyada büyük bir yıkıma neden olacaktır. Bu aşamada dünya halklarının verdiği ya da vereceği kararlar, dünyamızın geleceğini belirleyecektir. Farklı ülkelerdeki hükümetlerin ve insanların bu duruma bakışı benzer olmasa da verilen kararlar tüm dünyayı etkileyecektir.
Aynı şekilde bir ülkede, bir bölgede, bir şehirde, bir mahallede ya da bir ailede, bireysel olarak verilen kararlar tüm toplumu etkiliyor. Ortak bir kaderi paylaşan insanların ortak menfaatleri vardır. Dünya görüşleri ne kadar farklı olursa olsun insanlar ortak çıkarlar konusunda bir paydada buluşmalıdır. Toplumlarda, ekosistemler gibi, insanlar arasındaki etkileşimler sonucunda oluşur. Toplumu oluşturan insanların sağlığı toplumun sağlığını belirler. Eğer toplumu oluşturan halkın bir kısmı zarar görüyorsa bu eninde sonunda tüm toplumu etkileyecektir. Adalet ve ahlak toplumun en önemli yapı taşlarındandır. Dünyada ve ülkemizde kaynakların paylaşımı konusunda çok büyük bir adaletsizlik var. Zengin ve açgözlü azınlık dünya kaynakların büyük bir kısmına sahiptir. Bir avuç insanın serveti birçok ülkenin servetinden daha fazladır. Bu büyük adaletsizlik, dünyanın bir kısmına refah bir kısmına da açlık ve sefalet olarak yansımaktadır. Bu durum tüm dünyayı ve ülkeleri etkilemektedir ve yakın gelecekte etkisini arttıracaktır. Bu kötü gidişatı önleyebilecek olan şey dünya halklarının kararları olacaktır.
Dünya, ülke, şehir, mahalle ya da aile… Hayat hepimizin ortak hikâyesidir. Ve şunu unutmamak gerekiyor! Çok farklı görüşlere sahip olsak ta, bireysel olarak verdiğimiz kararlar hepimizin ortak kaderini belirliyor.