REKOR SICAKLAR! BU DAHA BAŞLANGIÇ, DOĞA BİZE SADECE FRAGMAN GÖSTERİYOR!

Selda Asker
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Son haftalarda ülke genelinde rekor sıcaklıkları yaşıyoruz. Bu daha başlangıç; doğa bize sadece fragman gösteriyor. Yıllar önce dünya olarak bir cehennem kayığına bindik ve iklim değişikliğini yavaşlatmak yerine ayağımız gaz pedalında hızla ilerledik. Şimdi sonuçlara katlanma ve bedel ödeme zamanı.

Ekolojik bozulma, hava, su ve toprak kirliliği, ormanların yok edilmesi, tarım alanlarının amaç dışı kullanımı, her türlü arazi bozulumu, çölleşme iklim değişikliği ile mücadelenin ve çözümün tartışıldığı önemli konulardı. Bunlara sebep olan sera gazı salınımlarının azaltılması, küresel anlamda mücadele edilmesi uzun zaman ülkelerin gündeminde çok tartışıldı, COP zirvelerinde kararlar alındı ama uygulamada gerçekçi olamadı.

Açlık , susuzluk, doğal afetler hırslarımızın, daha çok tüketim çılgınlığımızın bir sonucu olarak iklim krizi artık içimizde. İklim değişikliğini hemen şimdi durduramazsak yarın neler olacağını biliyoruz dedik yıllarca. Daha az enerji, daha az tüketim, geri dönüşüm ve bilinçli bir toplum olursak çorbada birazcık da olsa bizimde tuzumuz olsun, birleşip ülkelere yaptırım konusunda baskı unsuru olalım istedik. Sorunun temel sebebi atmosfere yaydığımız sera gazları idi ve acilen sera gazı emisyonu azaltılmalıydı. Kendi Ülkemizde dahil olmak üzere dünya ülkeleri bunu azaltacakları yerde maalesef ki daha çok artmasına sebep oldu. Türkiye’yi ele alacak olursak her geçen gün açtıkları Kömürlü termik santraller, kesilen ağaçlar; Kaz dağları, Akbelen, kendi şehrimizde Hatay’da Dikmece gibi örnekleri çoğaltabileceğimiz yok edilen zeytinlikler, ormanlar bize mevsimleri, yağışları, iklimimizi geri getirmez. Şu an içinde yaşadığımız sene gibi kışın aşırı soğukları yazında kuraklığı susuzluğu, açlığı getirir bize ve sıcaktan kavrulduk gölgede 50° 55°’yi gördük diye oturur sadece ağlarız.

Yaşadığımız depremde de gördük ki çevresel faktörlerin doğa olaylarıyla da ilgisi var kuruttuğumuz Amik Gölü, kuruttuğumuz dere yatakları bize depremi en şiddetli şekilde yaşattı. Doğru planlama, kentleşme tek çıkar yolumuz. Hem iklimi korumak hemde planlı, güvenli bir kent için herkes rant kaygısını, egolarını bir kenara bırakıp elini taşın altına koymalı. Kendi enerjisini üretebilen , yüzü güneşe, güneye dönük, ana caddelerden arka sokaklara geçtikçe artan kat sayılı akıllı binalar ve akıllı kent uygulamaları hayata geçirilmelidir. Kent iklimini dengeleyen en önemli unsur olan yeşil alan sayı ve metrekareleri arttırılmalı. Yaz mevsiminde kentsel alanlarda soğutmada, kış mevsiminde ise daha ılımanlaşmaya en yüksek katkıyı sağlayan yeşil alanlardır. Kentlerde ısı adaları mutlaka oluşturulmalıdır. Bol ağaçlı yeşil alanlı bir kent ekosisteminde havanın serinletilmesi ,temiz hava temini, havanın filtrelenmesi, oksijen üretimi, gürültünün absorbe edilmesi, enerji tasarrufu ve en önemlisi sera gazi emisyonlarının azaltılması mümkündür.

İklim değişikliğini durdurmak için tüm dünya ülkelerinin artık daha stabil ve net çözümleri hayata bir an evvel geçirmesi gerekiyor. Gerçekten bir cehennem kayığındayız ve artık daha fazla savrularak ilerlemeye zamanımız kalmadı. Dünyanın inkarcılara değil düşünenlere ihtiyacı var. Aklın yolu bir , bu cehennemden çıkışın tek bileti fosil yakıt kullanımını durdurmak, sera gazi emisyonlarını azaltmak….

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu