Merhabalar bugün hepimiz için çok önemli bir konudan bahsedeceğim…
Karantina günleri malum hepimiz evdeyiz ve iştahlarımızda açılmış durumda peki yedikten sonra ne gibi fizyolojik ve psikolojik değişimler meydana geldi?
Bu süreçte mutlaka bedenimize yüklenmememiz ve mevcut olduğumuz kiloyu korumamız gerekmektedir. Çünkü depresyonun ve stresin en genel sebebi istenmeyen değişimlerdir. Stres altındayken yediğimiz bir çikolata o anki stresi geçirdiğini düşünürüz ama aslında alacağımız kilolar daha çok stresimizi artıracaktır ve unutmayın ki bu süreç geçici olacağı için daha sonra eski aktif yaşantımıza döndüğümüzde kendimizi suçlamamız bizi daha çok üzecektir.
Yemek yemenin duygusal boyutuna bakılınca tercih edilen genellikle yüksek yağlı ve yüksek karbonhidratlı yiyeceklerdir. Ruh halimiz hangi yemeği seçeceğimizi, miktarını ve yeme sıklığını fizyolojimizden bağımsız olarak sergilemektedir. Bu durumda ihtiyacımız olan şey ‘Serotonin ve Dopamin Hormonu’’ salgılamamızdır.
Serotonin ve Dopamin insanda canlılık, mutluluk ve zindelik veren bir hormondur. Yoğun stres ve düşen kan şekeri serotonini de düşürmektedir. Düzenli ve dengeli beslenme ve egzersizler doğal yollarla beynimizde salgılanan serotonini ve dopamini güçlendirmektedir. Serotonin hormonun kimyasalı az salgılandığı zaman depresyon, anksiyete ve sürekli mutlu olmama gibi çeşitli psikolojik rahatsızlıklara sebep olacaktır.
• Peki Serotonin hangi besinler de bulunur?
• Yumurta, Peynir, Somon balığı
• Ceviz, soya ürünleri
• Muz, Ananas, Kivi, Mango, Erik
• Protein açısından zengin besinler
Dopamin hangi besinler de bulunur?
• Elma, Badem, Bitter Çikolata
• Muz, Yumurta, Çilek, Somon Balığı
• Kırmızı Pancar, Karpuz, Kabak çekirdeği