Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu asrın felaketinin etkilerini ortadan kaldırmak için aralıksız çalışmalara devam ettiğini, Amanos tüneli, Belen otobanı ile Hatay havalimanı başta olmak üzere birçok konudaki gelişmelere işaret etti.
Geldiği Hatay Havalimanı’nda konuş Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2011 yılında hizmete açtıkları Havalimanı, yeni terminal binası ve trafik kontrol kulesi gibi diğer üst yapıların yeni projeyle havalimanının taşıma kapasitesi yüksek zemin oluşturularak daha büyük depremlerden etkilenmeden faaliyetine devam edeceğini söyledi.
Hatay Havalimanı Asrın felaketinin etkilerini ortadan kaldırmak için çalışmalarımıza aralıksız devam ettiğini ifade eden Bakan Uraloğlu “Tüm ulaşım projelerimizi yerli ve millî kapasitemiz ile yapıyoruz. Hatay Havalimanımızın yeni pistini zemin taşıma gücünün arttırılmasını sağlayacak; yüksek ve geçirimsiz bir dolgu üzerine inşa edeceğiz. 14 km’lik çevre güvenlik duvarını yeniden inşa ederek havalimanının bulunduğu alanı sel taşkınlarından koruyacağız” dedi.
Havalimanının bulunduğu alandaki faylanma ve zemin sıvılaşması nedeniyle kalıcı yüzey deformasyonları ve 1-1,5 metreye varan kalıcı oturmalar görülmüş, pist ve çevresindeki alan bu oturmalardan etkilendiğini hatırlatan Bakan Uraloğlu “Mevcut durum dikkate alınarak altyapının inşası için gerekli çalışmaları başlattık. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi tarafından yürütülen çalışmalar ve hazırlanan rapor doğrultusunda da bakanlıklarının ilgili birimleriyle gerekli teknik çözümleri geliştirdik. 12 Ekim’de Hatay Havalimanı PAT sahaları onarımı ve gelişimi işine ait ihaleyi gerçekleştirdik ve 21 Kasım’da da yapım çalışmalarına başladık” diye konuştu.
Havalimanlarının yapılabileceği yerlerin tespiti, Uluslararası Sivil Havacılık organizasyonu tarafından yayınlanan sivil havacılık kriterlerine göre yapılan yer seçimi çalışmalarıyla belirlendiğine de değinen Bakan Uraloğlu “Havalimanı yapılabilecek alternatifler öncelikle, hava araçlarının uçuş operasyonlarını emniyetle yapılabilmesi için gereken alçalma ve tırmanma mesafelerinin sağlanıp sağlanmaması, hakim rüzgar yönü açısından uygun olup olmaması bakımından değerlendirilmektedir. Bunun dışında da arazinin türü, zemin ve yeraltı suyu durumu, drenaj imkanları, kara yolu, enerji nakil hatları, temiz ve atık su kaynakları, şehir merkezine uzaklık ve ulaşım imkanları gibi birçok yönden de inceleme yapılmaktadır. Hatay Havalimanı’nın yer tespiti de belirtilen kriterler dikkate alınarak 1990’lı yıllarda yapılmıştır. Topboğazı, Serinyol, İskenderun ve Amik Ovası olarak tespit edilen 4 alternatif alan üzerinde yapılan detaylı incelemeler neticesinde en uygun alanın, mevcut yeri olduğu belirlenmiştir. Yaptığımız çalışmalar sonrasında o günlerde yapılan tespitin doğruluğunun bugün de geçerli olduğunu gördük. 2011 yılında hizmete açtığımız Hatay Havalimanı, yeni terminal binası ve trafik kontrol kulesi gibi diğer üst yapılar depremlerden dolayı ciddi bir hasar görmediyse yeni projeyle havalimanımız taşıma kapasitesi yüksek zemin oluşturularak daha büyük depremlerden etkilenmeden faaliyetine devam edecektir. Artık tüm ulaşım yapılarımız yerli ve milli kapasitemizle yapılabilmektedir” şeklinde konuştu.