Geçen sezon Rıza Çalımbay’ın istifa ettiği hafta, Serdar Topraktepe Hatayspor’a karşı Beşiktaş’ın başında sahaya çıkmıştı. Şimdi yine görev değişikliği, yine Serdar Topraktepe ve rakip yine Hatayspor.. Fakat bu kez Hatayspor’un başında Rıza Çalımbay var. Beşiktaş’ın evladı, her çağrıldığında koşarak gelen isim! Rıza Çalımbay için zor bir maçtı. Bir yanda depremzede şehrin umudu Hatayspor, diğer yanda zor günler geçiren Beşiktaş.
Takımı maça çok iyi hazırladığı, saha kenarındaki arzulu ve hırslı duruşundan, maça son derece konsantre olmasından belliydi. Hatayspor bu sezonun en arzulu ve coşkulu maçını Beşiktaş’a karşı oynadı. Takım olarak sahada, diğer maçlara göre daha özgüvenli, diri, mücadeleci, birbirine yakın ve yardımlaşmalı oynayan bir oyuncu grubu vardı. Rakibe boş alan bırakmadan canla başla mücadele ettiler.
Rakip ceza sahasında 19 kez topla buluştuk. Biraz daha konsantre ve becerikli olsaydık, maçtan 3 puanla ayrılabilirdik. Son 10 dakikada oyundan düştük ve rakibe çok pozisyon verdik; gol de yiyebilirdik! Özellikle bir pozisyonda, kalemize girmek üzere olan bir topu Lamina Diack son anda çıkardı. Ayrıca, Erce net bir golü önledi.
Bu arada, ilk defa bir maçta 9 sarı kart gördük. Bunların yarısını hak etmedik fakat hakem çok kolay çıkardı ve çaktırmadan bizi frenledi! Beşiktaş’ın son dakikalardaki baskısı yürekleri ağıza getirdi! Ancak bu maçta, diğer maçlara nazaran arzulu, istekli, mücadeleci, takım halinde hücuma çıkan ve savunma yapan bir takım olduğumuz için mağlubiyeti hak etmedik!
Eğer puan olarak rahat olsaydık, Beşiktaş beraberliğine kayıp gözüyle bakmazdım. Ama şiddetle kazanmaya ihtiyacımız olan bir dönemde, üstelik dağınık ve etkisiz bir Beşiktaş’ı yakalamışken, kaçar mı böyle bir fırsat!