TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, TBMM’de söz alarak Hatay’da yapılan çalışmaları aktardı.
Hatay’ın 6 Şubat’ta depremi değil kıyameti yaşadığının altını çizen Milletvekili Yayman, devletin tüm imkanlarıyla Hatay’ın yanında olduğunu, yakın zamanda kent genelinde 30 bin, kırsalda ise 8 bin konutun teslim edileceğini kaydetti. Hatay’da karşılaşılan sorunların çözümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tam desteğini gördüklerini kaydeden Yayman, su, yol ve altyapı konusunda tüm ihtiyaçların karşılanmaya devam edildiğini söyledi.
Milletvekili Yayman yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; “Sayın milletvekilleri hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün tarihî bir gün Türkiye Büyük Millet Meclisi kapalı bir oturuma ev sahipliği yaptı ve Filistin davasının bu milletin, bu devletin davası olduğunu bir kez daha burada tüm dünyaya haykırdı. Ben de Filistin meselesinde Filistin davasının yanında olduğumuzu ve mazlumların yanında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim. Hatay’ımızın sorunlarını dile getirmek için sizlere milletvekili kimliğimle değil Hatay’ın bir evladı olarak ve depremzede olarak konuşuyorum. Gerçekten biz 6 Şubatta 04.17’de bir deprem yaşamadık, biz bir kıyameti yaşadık. Uzmanların açıklamaları itibariyle 200 atom bombası gücünde yıkıma uğradık. Havaalanımız 7 yerinden kırıldı. Hatay’da bin yıldır ayakta olan camilerimiz, ibadethanelerimiz, kiliselerimiz yerle bir oldu. Bu yaşanılan afet yüzyılın değil bin yılın depremidir. Biz Hatay depreminin büyüklüğünü ne Türkiye’ye ne dünyaya doğru şekilde anlatamadık. Bugün itibariyle Allah’a şükür 6 Şubat’a göre mesafe alındı.
HATAY MESELESİ 85 MİLYONUN MESELESİDİR
İsimlendirme meselesini bir kez daha gündeme getirmek isterim: Bu depremde 25 bin kayıp veren ve en çok binanın yıkıldığı yer Hatay’dır dolayısıyla bu depremin adı “Hatay depremi” olmalıdır. Biz Hataylılar olarak o kadar çok gözyaşı döktük ki gözyaşlarımız Akdeniz kadar birikti; o kadar çok acı yaşadık ki acılarımız Amanos Dağları kadar birikti. Dolayısıyla, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hatay benim şahsi meselemdir.” dediği Hatay meselesinin artık 85 milyonun meselesi olduğunu biliyoruz ve görüyoruz. Dolayısıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden tüm Türkiye’ye, 85 milyona bir kez daha seslenmek istiyorum: Hatay’ı unutmayın, Hatay’daki kardeşlerinizi unutmayın ve depremin bir ulusal güvenlik meselesi olarak ele alınması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Biz çok acılar çektik, bizden sonra kimse bu acıları çekmesin. Türkiye için bir ulusal güvenlik meselesi olduğu, sadece 103 milyar dolar bir faturanın çıkmış olması dahi bu meselenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Biz doksan saniyede bir deprem değil, bir kıyamet yaşadık. Bugün itibarıyla, Hatay’da su yoktu, getirdik; altyapı yoktu, getiriyoruz; yolları açmaya çalışıyoruz; İskenderun’da, Kırıkhan’da, Antakya’da, Defne’de, Samandağ’da, Hassa’da, Reyhanlı’da su getirme çalışmalarına İller Bankası marifetiyle devam ediyoruz. Su getirme çalışmalarını İller Bankası marifetiyle sürdürüyoruz. Bakanlarımıza çok çok teşekkür ederim. Enerjisa’yla ilgili sorunlar yaşıyoruz, Antakya’da Honda kavşağında çok büyük ulaşım sorunu yaşıyoruz. Bir taraftan kalıcı konutları yapmak isterken diğer taraftan şehrin imar planını yapmaya çalışıyoruz. Bugün itibarıyla Hatay’da yaklaşık 30 bin kalıcı konutu teslim edeceğiz ve Allah nasip ederse kırsalda da yaklaşık 8 bin konutu teslim edeceğiz. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Umudu büyütmek istiyoruz. Hatay’ın sorunları bizim sorunumuzdur. Yüce Meclisimizi bir kez daha saygıyla, sevgiyle, hürmetle selamlıyorum.”