Yeni Yıl…

Samim Kayıkçı
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp

Yeni yıl pek çok insan için umut, yeni bir başlangıç, gelecek mutlu ve güzel günlerin miladı gibidir. Ya da en azından böyle olmasını dileriz. 31 Aralık gecesi, pek çoğumuz, dilekler diler, şans oyunları oynar, en güzel yemekleri yer, içecekleri içer, eğlenir ve yeni yıla öyle gireriz. Bazılarımız o gece de çalışır. Onlara kolaylıklar dilerim.

2023 yılı, bu coğrafyada yaşayan pek çok insan için hayatlarının en kötü yılıydı. 6 Şubat depremi bir insanın ömründe yaşayabileceği en büyük, en tarifsiz, en acı felaketlerden biridir. Yitip giden canlarımız, yıkılan, yok olan evlerimiz, mahallelerimiz ve şehrimiz…

Depremin şiddeti, kötü zemin yapısı, kötü inşa edilmiş binalar ve hazırlıksızlık bu felaketi doğurdu. Tarih kitapları ve bilim insanları büyük bir depremin yaşanacağını her zaman söylediler. Her küçük deprem sonrası hepimiz bunu konuştuk. Fakat herhangi bir önlem almadık ya da alamadık. Peki bunun sorumluluğu kimde ya da kimlerdeydi? Elbette baş sorumlular ilgili yöneticiler ve yönettikleri kamu kurum ve kuruluşlarıdır. Halkın vergileriyle kurulmuş bu kurumlar halkın can güvenliğini ve huzurunu sağlamakla yükümlüdür. Yaşanabilecek tüm felaketlere karşı öngörülü olmak ve önlem almak bu kurum ve kuruluşların görevidir. Eğer bir zafiyet, bir yanlış, bir ihmal varsa hesap vermekte bu kurum ve kuruluşların görevidir. Elbette bir hukuk devletinde bu hesabı soracak mekanizmalar vardır. Fakat burada en önemli mevzu halkın verdiği tepkilerdir. Bizim gibi ülkelerde halk, seçimlerle vekillerini ve cumhurbaşkanını seçer ve kendi adlarına ülkeyi yönetmeleri için yetki verirler. Halk, bir ülkedeki en güçlü yapıdır. Halkın baskısı, yönlendirmesi, hesap sorması sorunların çözümünde etkili olur. Aslında bu durum halkın verdiği oylara, iradesine, seçim sonrasında da sahip çıkmasıdır.

Deprem felaketi üzerinden neredeyse 11 ay geçti. Büyük oranda tamamlanmış olsa da yıkım ve moloz kaldırma işleri devam ediyor. Zaten yıkımların tamamlandığı pek çok yerde, yıkım firmaları tarafından inşaatların temelleri kaldırılmayıp bırakıldığı için moloz kaldırma işleri daha uzun bir süre devam edecektir. Şehri biraz dolaşırsınız bir çok yerde hâlâ çadırlarda yaşayan insanları görebilirsiniz. Konteyner kentlerde hayat zor. Özellikle elektrik kesintileri büyük bir sorun. Artçı sarsıntılar devam ettiği için evlerde yaşayanlar korku içindeler. TOKİ konutları ve köy evlerinin tamamlanıp teslim edileceği söyleniyor. Şehrimizin yeniden inşası ve eski görkemli günlerine dönmesi daha uzun zaman alacak.

Herşeye rağmen hayat devam ediyor. Herşeye rağmen umudumuz var. Gelecek güzel ve mutlu günlere inanıyoruz. Bu duygularla herkesin yeni yılını kutluyorum.

Elbette, yeni yılda, halk olarak çok büyük bir sorumluluğumuz var. Şehrimize ve değerlerimize sahip çıkmak zorundayız. “Coğrafya insanın kaderidir” derler. Bu güzel şehir ve güzel insanları bizim güzel kaderimizdi. İnsan da coğrafyanın kaderidir aslında. Şehrimize ve insanımıza sahip çıkmalıyız. Deprem felaketine kadar güzel kaderimiz olan bu kadim şehrin güzel kaderi olmak için elimizden geleni yapmalıyız. Başka Hatay yok. Başka Türkiye yok.

 

İlgili Haberler

Share on facebook
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on pinterest
Share on tumblr
Share on email
Puan Durumu