Mevzuat karmaşasıyla boğulan vergi sistemi ve bu boğuntuda neyi nasıl yetiştireceğini karıştıran Mali Müşavirlerin çaresizliği…
Dijital altyapı sorunlarıyla ilgili ülke çapında bir mücadele varken, ‘afet bölgesinde mücbir sebep uzatımına’ dair Bakan Mehmet Şimşek tarafından yapılan açıklama yine bu bölgede ağır şartlarda mesleğini ifa etmeye çalışan meslek mensuplarının içinde bulunduğu girdabı net bir şekilde gösteriyor.
Hükümetin işbirlikçi ve sürdürülebilir yardımlaşmanın önünü kapatıyor olması, özellikle afet bölgesindeki Mali Müşavirlerin çaresizliğinin hükümetçe görülmediği anlamını taşıyor. İlgililerin bu kayıtsızlığı ‘koyun can derdinde kasap et derdinde’ atasözünü akıllara getiriyor.
Hal böyleyken bir de araya sıkıştırılmaya çalışılan enflasyon muhasebesi var. Daha kısa bir süre önce Enflasyon Muhasebesinin Geçici Vergi dönemlerinde yapılmaması için seslerini duyurmak isteyen Mali Müşavirler’in Ankara mitingi Bakanlık tarafından dikkate alınmadı.
Bir gün ruhsat yakma eylemi, bir diğer gün temsili kılınan cenaze namazı… hiçbir işe yaramayacak gibi görünüyor . Bakanlığın en fazla dayanışma içinde olup, desteklemesi gereken meslek mensuplarının sadece vergi tahsilat mekanizması olarak görülmesi, mali sistemin yetersizliğinin ve Bakanlığın kendi beynini farkında olmadan yiyor olduğunun kanıtıdır. Bu sistemin iş yükünü Mali Müşavirler, vergi yükünü ise mükellefler karşılayacak. Ve sonrasında ortalık biraz karışacak gibi.
Kısacası herkes kendi kulvarında güreşiyor. Meslek mensupları ekran başında can pazarında, Maliye tahsilat derdinde, meslek örgütleri seslerini duyuramıyor, Bakan afet bölgesi şartlarından ve yaşanan kaostan bihaber. Yönetilemeyen bir ekonominin cezasını Mali Müşavirler ödüyor.
Derya Arslan
Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir